26 Şubat 2015 Perşembe

[keg-duyuru] 28 Şubat'ta #İklimiçin Sahnedeyiz!

Merhaba,

İklim için ben de varım" diyenler 28 Şubat Cumartesi günü saat 13.30'da Tatavla Sahnesi'nde buluşuyor. Tüm Küresel Eylem Grubu aktivistlerini bu büyük kampanyaya destek vermeye çağırıyoruz.

Bu yıl dünya hükümetleri yeni bir iklim anlaşması yazmak için, bizler de bu anlaşmanın iklim adaletini sağlaması için bir araya geliyoruz.

Farklı alandan bir araya gelen yurttaşların ilk imzacısı olduğu "İklim İçin" kampanyası, kadim demokrasilerin aracı olan "Yüzler Meclisi" ilkesiyle bir araya geldi. "İklim İçin" diyen akademisyenler, avukatlar, çevreciler, çiftçiler, doktorlar, yazarlar, engelliler, gazeteciler, öğretmenler, inanç grupları, emekçiler, kadınlar, lgbti'ler, çocuklar, öğrenciler, mühendisler, mimarlar, politikacılar, sanatçılar, sporcular, yerel hareketler kendilerini temsil eden 100'er kişilik ilk imzacılarıyla birlikte "İklim İçin" kampanyasını başlatıyorlar.

İklim İçin kampanyasının başlangıç etkinliği ve ilk basın toplantısı, imzacılarının da katılımıyla, 28 Şubat Cumartesi günü saat:13.30'da Tatavla Sahne'de yapılıyor.

Yeryüzü dört bir yanda iklim değişikliğine bağlı sorunlarla, felaketlerle yüz yüze. Her yıl daha fazla hortum, kar fırtınası, azalan yer altı suları ve kuraklık haberleri duyuyoruz. Devletin kendi raporlarına göre iklim değişikliğinin şimdiye kadar şehirlere verdiği zararın maliyeti, ülke tarihindeki tüm depremlerin maliyetini geçti. Harekete geçmediğimiz her gün ekmeğimizi, suyumuzu, yaşam alanlarımızı biraz daha kaybediyoruz. 

Geçen sene Eylül ayında New York'ta 400.000 kişi, tüm dünyada milyonlarca insan iklim değişikliği konusunda devletlere "artık gezegen için harekete geçin" demek amacıyla sokağa çıktı.

Bu sene de bir araya geliyoruz. Dünya hükümetleri yeni iklim anlaşması için Aralık'ta Paris'e gitmeden önce bizler iklim değişikliğiyle mücadelede adaleti sağlamanın mümkün olduğunu göstereceğiz.

"İklim İçin" kampanyasının basın açıklaması 28 Şubat Cumartesi günü saat:13.30'da Tatavla Sahne'de gerçekleşecek. İklim değişikliğini durdurmak için her şeyi değiştirmeye ve herkese ihtiyaç var. 

Toplantı Detayı

Tarih: 28 Şubat 2015 - Cumartesi ,

Saat:13.30 

Adres: Tatavla Sahne

Akarsu Caddesi, Taktaki Yokuşu Firuzağa Meydanı/Cihangir - İstanbul

Facebook eventi

25 Şubat 2015 Çarşamba

Toplantı: Syriza'nın Seçim Zaferi, Yeni Sol İhtiyacı

Syriza'nın Seçim Zaferi 
Yeni Sol İhtiyacı
Tarih: 27 Şubat 2015 Cuma,
Saat: 19.00-21.00
Moderatör: Meltem Oral (DSİP Eş Sözcüsü)
Konuşmacılar:
Sotiris Kontogiannis (SEK Yunanistan)
Ufuk Uras (İstanbul Eski Milletvekili)
Ümit İzmen (Ekonomist)
Yer: İsmail Beşikçi Vakfı (Teras Katı)
İstiklal Cad. Sadri Alışık Sok. No:21
İletişim: 0531 4526251

11 Şubat 2015 Çarşamba

DurDe Platformu Kadıköy Etkinlikleri

1915 - 2015 Ermeni Soykırımı: 100 Yıllık Yüzleşme...

Sohbet & Söyleşi

Konuşmacı: 
Yetvart Danzikyan (Agos Genel Yayın Yönetmeni)

Tarih: 12 Şubat 2015, Perşembe
Saat: 19.30
Yer: Coffee  O'Clock
Adres: Kadife Sok., No: 30, Caferağa Kadıköy - İstanbul (Kadıkoy Barlar Sokağı'nda)

Düzenleyen: 
DurDe Platformu Kadıköy Grubu


***

1915 - 2015 Ermeni Soykırımı: Torunlar Anlatıyor...

Sohbet & Söyleşi

Konuklar: 
Ferhat ve Fırat Bakırcıoğlu (Bakırciyan)

Tarih: 16 Şubat 2015, Pazartesi
Saat: 20.00
Yer: Kargart
Adres: Caferağa Mah., Kadife Sok., No: 16, Kadıkoy - İstanbul

Düzenleyen
DurDe Platformu Kadıköy Grubu






+++++++

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe

» DurDe Facebook sayfası
» DurDe Twitter sayfası
» Bize mesaj yollamak için tıklayın...
» Listeden ayrılmak için durde-unsubscribe@lists.riseup.net adresine (listeye kayıt olduğunuz e-posta adresinden) bir mail atmanız yeterli. Şayet listeden ayrılmakta sorun yaşarsanız, bize bu linkten mesaj atabilirsiniz.

10 Şubat 2015 Salı

Geri dönüş yok: Küresel bir eğilim olarak suyun yeniden belediyelerin yönetimine geçmesi

yeniden-belediyelestirme-kapak

Son 15 yılda, hem Kuzey hem de Güney’de bulunan 35 ülkede, en az 180 adet suyun yeniden belediyeleştirilmesi olayı gerçekleşti. Bunların arasında Avrupa, Amerika, Asya ve Afrika’dan kamuoyu tarafından da iyi bilinen örnekler yer alıyor.

application-pdf Geri dönüş yok: Küresel bir eğilim olarak suyun yeniden belediyelerin yönetimine geçmesi (PDF, 1,2 MB)

Dünya çapında şehirler, bölgeler ve ülkeler suyun özelleştirilmesi meselesine artık bir son vermeyi ve su ve hıfzıssıhha yönetimi üzerindeki kontrolü geri alarak bu hizmetleri “yeniden belediyeleştirmeyi” seçiyorlar. Birçok durumda bu, özel işletmecilerin vaatlerini yerine getirmemelerine ve önceliklerinin insan değil kâr olmasına verilen bir yanıt olma niteliği taşıyor.

Bu rapor, su ve hıfzıssıhha hizmetlerinin, küresel çapta gelişen bir eğilim olarak, yeniden belediyelerin eline geçmesini inceliyor ve bunun bugüne kadar tamamlanmış örneklerini gözden geçiriyor. Bu hizmetlerin yeniden belediyeleştirildiği büyük şehirler arasında Accra (Gana), Berlin (Almanya), Buenos Aires (Arjantin), Budapeşte (Macaristan), Kuala Lumpur (Malezya), La Paz (Bolivya), Maputo (Mozambik), ve Paris (Fransa) bulunuyor. Buna karşın, aynı dönemde az sayıda büyük şehirde su ve hıfzıssıhha hizmetlerinin özelleştirilmesi olayı da yaşandı: Örneğin büyük eleştiri ve muhalefetle karşı karşıya kalan Nagpur (Hindistan) ve Jeddah (Suudi Arabistan).

Özelleştirmenin ve kamu-özel işbirliklerinin (PPPs) otuz yıldan daha uzun bir zamandır uluslararası finans kuruluşları ve ulusal hükümetler tarafından acımasızca teşvik ediliyor olmasına rağmen, suyun yeniden belediyeleştirilmesi, artık bir daha ortadan kaybolmayacak bir politik seçenek haline gelmiş görünüyor.  Özelleştirilen su yönetiminin yarattığı ortak sorunlar – altyapı yatırımlarının yapılmamasından, fiyatların yüksek olmasına ve çevresel zarara kadar – ile ilgili doğrudan deneyimler, toplulukları ve politika yapıcıları, kamu sektörünün yurttaşlara daha kaliteli hizmet verdiğine ve suyu bir insan hakkı olarak teşvik ettiğine ikna etti.

Yeniden belediyeleştirme, özelleştirilen su ve hıfzıssıhha hizmetlerinin yeniden yerel yönetimlerin ya da kabaca kamu kontrolünün eline geçmesini ifade eder. Bu genellikle, özel kontratların yerel yönetimler tarafından iptal edilmesi ya da yenilenmemesi sonucu gerçekleşir, fakat bu süreç her zaman (ya da sadece) belediye ölçeğinde gerçekleşmez. Bölgesel ve ulusal otoritelerin, bu hizmetlerin finansmanında ve bunlarla ilgili politikaların belirlenmesinde önemli bir etkisi vardır. Dolayısıyla bu süreç daha geniş bir bağlamda ortaya çıkar.

Biçimi ve çapı ne olursa olsun, yeniden belediyeleştirme genel olarak suyun özelleştirilmesine ve kamu-özel işbirliklerinin (PPPs) sürdürülemezliğine verilmiş kolektif bir yanıttır. Özelleştirme rağbet görmediği için, özel su şirketleri pazarlama propagandalarını halkın, bayilik, uzun sureli kira sözleşmesi ve kamu ile özel sektör arasındaki diğer işbirliği biçimlerinin özelleştirme ile bir ilgisi olmadığına inanmalarını sağlayacak şekilde kullanmaya başladılar. Ancak bu doğru değil. Aslında bütün bu terimler hizmetlerin yönetiminin kontrolünün özel sektöre geçmesi anlamına geliyor. Politika yapıcılar, suyun özelleştirilmesinin yüksek maliyetinin ve risklerinin farkında olmak zorundalar. Dolayısıyla suyun yeniden belediyeleştirilmesini seçen, demokratik bir şekilde hesap verebilir ve etkili bir kamusal su yönetimi geliştirmek üzerine çalışan kamu otoritelerinin deneyiminden öğrenecekleri çok şey var.

 

Yazarlar: Emanuele Lobina, Satoko Kishimoto, Olivier Petitjean

Yayınlayanlar: Public Services International Research Unit (PSIRU), Transnational Institute (TNI) ve Multinational Observatory

Ocak 2015

Tercüme: Arife Köse

Türkçe basım Su Hakkı Kampanyası’nın işbirliğiyle hazırlanmıştır.


http://www.suhakki.org/2015/02/geri-donus-yok-kuresel-bir-egilim-olarak-suyun-yeniden-belediyelerin-yonetimine-gecmesi/