28 Şubat 2020 Cuma

Hepimiz Göçmeniz platformundan çağrı: Kapılar açılsın, ırkçılığa hayır! Tüm sığınmacılara mültecilik hakkı!

Hepimiz Göçmeniz platformundan çağrı: Kapılar açılsın, ırkçılığa hayır! Tüm sığınmacılara mültecilik hakkı!

İdlib'te yaşanan çatışmalar, sınır kapılarının açık tutulması gerektiği konusundaki çağrılarımızın ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gösterdi. Türkiye sınırında yüzbinlerce insan başında bir çadır bile olmadan sınır kenarlarında bekliyor. O kapıların hemen açılması, savaşın ortasında kalmış sivillerin acilen savaş ortamından çıkarılması gerekir.

Türkiye hükümeti dün gece yaptığı açıklamalardan birinde, mültecilerin Avrupa'ya geçişlerini bundan sonra engellemeyeceğini söyledi. Medyaya yansıyan bu sözlerin ardından pek çok ildeki göçmenler Avrupa'ya doğru yola çıktılar. Ancak Pazarkule sınır kapısına gelen göçmenlerin sınır kapısından geçmesine izin verilmedi, kendilerine "denizden geçebilecekleri" söylendi. Bu yapılan, onları denizlerde ölüme göndermek demektir.

Öncelikle şunu söylemeliyiz: Göçmenlerin Türkiye'de kalıp kalmama kararı kendi tercihleridir. Bu insanları ne gitmeye ne de kalmaya zorlamak insani değildir. Biz asıl olarak kendi sorumluluklarımıza odaklanmalıyız. Türkiye'nin göçmen politikaları yetersizdir. Türkiye devleti, doğusundan gelenlere mülteci statüsü vermemektedir. Politikacılar göçmenleri sürekli ötekileştirmekte, onlara yönelik nefret dili kullanmaktadır. Hükümet ise göçmenleri Batı ülkelerine karşı pazarlık kozu olarak kullanmaktadır.

Biz baştan beri şunu söylüyoruz. Bütün göçmenler kardeşimizdir. Göçmen düşmanlığı, ırkçılıktır. Kimse nedensiz göç etmez. Göçmenlerle dayanışmak, insanlık görevidir.

Türkiye, doğusundan gelenlere mülteci statüsü vermiyor. Bu yanlış acilen düzeltilmelidir, tüm göçmenlere mültecilik hakkı tanınmalıdır. Türkiye'de yaşayan göçmenler, mülteci hakları olmadığı için Avrupa'ya doğru bu çok tehlikeli yolculuğa çıkıyorlar. Kadınlar, çocuklar bir parça kıyafetle saatlerce yürümek zorunda kalıyorlar. Pek çok göçmen Ege Denizi'nin dalgalarında boğularak ölüyor. Bir biçimde Yunanistan'a geçmeyi başaranları ise orada polis ve asker şiddeti bekliyor. Zaten geri kabul anlaşması nedeniyle Türkiye'ye iade edilme konusu her zaman gündemde.

Bu yolculuğun şekli çok tehlikeli. Öncelikle göçmenlere Avrupa'daki tüm devletler kapılarını açmalıdır. Ama kapıların açılmasından daha da önemli olan konu, bütün göçmenlere mültecilik hakkının tanınmasıdır.

Kapılar açılsın, göçmenlere özgürlük!

Hepimiz göçmeniz, ırkçılığa hayır platformu

28.02.2020


https://twitter.com/marksistorg/status/1233380571851689984

https://www.facebook.com/marksistorg/posts/10157193562121947








---- Etkinlik-Duyuru Listesi ----

+ Listeye kayıt: Listeye kayıt olmak istediğiniz mail adresinden şu adrese bir mail atın: marksistorg-duyuru-unsubscribe@lists.riseup.net ve SYMPA adıyla gelen maili, bir şey yazmadan cevaplayın

+ Listeden ayrılmak için, listeye kayıt olduğunuz mail adresinden şu adrese bir mail atın: marksistorg-duyuru-unsubscribe@lists.riseup.net

25 Şubat 2020 Salı

Kadınlar Küresel İsyanda Forumu, 29 Şubat Cumartesi, 15.00, Nostalji Kafe&Kitap, Osmanbey

Kadınlar Küresel İsyanda Forumu
Konuşmacılar:
Meltem Oral, Özengül Ergün,
Selin Gören, Zeycan Alkış

Tarih: 29 Şubat, Cumartesi
Saat:
15.00
Yer:
Nostalji Kafe&Kitap
Adres: Cumhuriyet Mahallesi, Ergenekon Caddesi, Teyyareci Fehmi Sokak, No 12/14-C, Şişli, İstanbul

Düzenleyen:
Antikapitalist Kadınlar
İletişim: 0546 7145289
https://www.facebook.com/events/731153680744605/ Kadınlar Küresel İsyanda
8 Mart 2017'de birçok ülkede kadınların greve çıktığını görünce çok heyecanlandık.

ABD'de ilk çağrısı yapılan uluslararası kadın grevi arkasına önceki yıllarda kitlesel olarak sokağa dökülen Polonya ve Arjantin gibi ülkelerdeki kadın hareketinin rüzgarını almıştı. Kadın cinayetlerini durdurmak, cinsiyetçiliği yenmek, eşit işe eşit ücret veya kürtaj gibi haklarımızı savunmak, ekonomik krizin faturasını ödememek ve daha birçok talep için yükselen ses, o günden beri gezegenin her kıtasına yayıldı. İrlanda, İspanya, Lübnan, İtalya, Yunanistan, Brezilya, İzlanda, Hindistan son birkaç yılda kadınların grev veya gösterilerle sokaklara çıktığı ülkelerden sadece bazısı.

Bu dalga tacize, tecavüze, şiddete karşı #metoo diyenlerle daha da büyüdü. Türkiye'deki kadınlar son yıllardaki siyasi iklimin bunaltıcılığını her 25 Kasım ve 8 Mart'ta daha da kalabalık sokağa çıkarak kırdı ve özgürlüğün sigortasının birlikte harekete geçmek olduğunu gösterdi. Kendimizi küresel kadın hareketinin bir parçası olarak görüyoruz.

Türkiye'de de bir kadın grevi örgütleyebilme ihtimaline heyecanlanan hatta bunun için yavaştan kolları sıvayan kadınlarla bir araya gelmek istiyoruz. Setten, sahneden, kampüsten, işyerinden, evden, sokaktan kısaca olduğumuz her yerden grev ihtimalini mümkün kılmak için ne yapabiliriz, nasıl yapabiliriz diye birlikte düşünmek ve konuşmak için 29 Şubat'ta buluşuyoruz...
Daha Azını Gör







---- Etkinlik-Duyuru Listesi ----

+ Listeye kayıt: Listeye kayıt olmak istediğiniz mail adresinden şu adrese bir mail atın: marksistorg-duyuru-unsubscribe@lists.riseup.net ve SYMPA adıyla gelen maili, bir şey yazmadan cevaplayın

+ Listeden ayrılmak için, listeye kayıt olduğunuz mail adresinden şu adrese bir mail atın: marksistorg-duyuru-unsubscribe@lists.riseup.net

10 Şubat 2020 Pazartesi

2020 mücadele yılı: Direnen işçiler buluşuyor forumu, 15 Şubat, Cumartesi, 14.00, Sahne 59

2020 mücadele yılı: Direnen işçiler buluşuyor forumu
Açılış: Tolga Tüzün
Katılımcılar: Ali Weiso (Suriyeli İşçi)
Arif Çinpolat (Şişecam İşçisi, Kristal-İş)
Beyhan Sunal (Sosyal-İş)
Dila Ak (Beyaz Yakalı çalışan)
Dursun Karataş (Trelleborg grevi, Petrol-İş)
Faruk Sevim (Antikapitalistler)
Ferhat Bakırcıoğlu (Eğitim-Sen)
Kıymet Aram (Direnişçi, Greenpeace İşçisi)
Şafak Ayhan (Eğitim-Sen)
Tuğba Çelik (Oyuncu)


Tarih: 15 Şubat
Saat 14:00
Yer: Sahne 59
Adres: İstiklal Caddesi. No:108, Aznavur Pasajı, Kat:8 Beyoğlu
İletişim: 0 (555) 423 74 07
Antikapitalistler Platformu

2020 mücadele yılı: Direnen işçiler buluşuyor forumu
İktidar, ekonomide yaşanmakta olan olumsuzluklara neden olan şirketleri korumak için hazine garantileri, çeşitli kredi ve borçlanma kolaylıkları sağlıyor. Ama krizin çıkmasında hiçbir sorumluluğu olmayan emekçiler peş peşe gelen zamlar ve düşük ücret artışları nedeniyle sefalet koşullarında yaşıyor.
Ücretli çalışanlar açısından uzun zamandır 'kemer sıkma' süreci yaşanıyor. İş bulmaktan umudunu kesenler dahil edildiğinde, işsiz sayısı 7 milyonu geçti.
Son bir yılda elektriğe yüzde 60, doğalgaza yüzde 52, gıda fiyatlarına yüzde 50, tekel ürünlerine yüzde 60, süte yüzde 50 zam geldi. Yoksulluk rakamının 6.850 TL olduğu koşullarda, kamu çalışanlarına yüzde 4 artı 4 zamdan sonra, asgari ücretle çalışan işçilere 2.300 TL'lik sefalet ücreti reva görüldü.
Özel sektörde de durum aynı, iktidara sırtını dayayan patronlar 3 yıllık sözleşmelerle yüzde 10'u geçmeyecek zamlar dayatmaktalar.
Ayrıca en temel kazanımlarımız kıdem tazminatı ve emeklilik haklarımız iktidar tarafından gasp edilmek isteniyor.
İşçi sınıfı grev yasaklarına, işten atılmalara, iş cinayetlerine karşı her sokağa çıktığında, her direnişte, her grevde, patronlara ve iktidara karşı öfkesini biriktiriyor. İşçiler, işten atılmalara, baskılara, grev yasaklarına rağmen "işçiler açken, patronlara huzur yok" diyerek, sokakları, meydanları, boş bırakmıyorlar.
Kapitalist sistem artık iyice işlemez oldu, her yerinden çürüme kokuları yükseliyor. Dünyanın her yerindeki emekçiler Şili'den Ekvator'a, Hong Kong'a, Lübnan'dan Irak'a kapitalist sistemin yarattığı açlığa, sefalet koşullarına, iklim değişikliğine, kadınlara yönelik şiddete karşı isyan ediyor.
Fransa'da emeklilik haklarını gasp etmek isteyen Macron'a karşı genel grev yapan işçiler kazandı. Hindistan'da 250 milyon işçi, ücretlerin arttırılması ve özelleştirilmelerin durdurulması için greve gitti.
15 Şubat Cumartesi günü saat 14.00'de, Beyoğlu'nda, sefalet ücretlerine, mobinge, tacize, iş cinayetlerine, güvencesiz, esnek çalışmaya karşı mücadele eden beyaz ve mavi yakalı işçiler olarak buluşuyoruz.
Hem deneyimlerimizi paylaşacağız hem de mücadelemizi birleştirmenin yollarını tartışacağız. Birlikte konuşup, birlikte mücadele edeceğiz. Herkesi EMEK FORUMU'na katılmaya, sözünü söylemeye davet ediyoruz.







---- Etkinlik-Duyuru Listesi ----

+ Listeye kayıt: Listeye kayıt olmak istediğiniz mail adresinden şu adrese bir mail atın: marksistorg-duyuru-unsubscribe@lists.riseup.net ve SYMPA adıyla gelen maili, bir şey yazmadan cevaplayın

+ Listeden ayrılmak için, listeye kayıt olduğunuz mail adresinden şu adrese bir mail atın: marksistorg-duyuru-unsubscribe@lists.riseup.net