30 Aralık 2011 Cuma

Sosyal Değişim Derneği Bülteni - Kasım 2011

Sosyal Değişim Derneği Bülteni - Kasım 2011Sosyal Degisim


Ayrımcılık
Haberler
Nefret Söylemi
Nefret Suçları
İyi Şeyler
Sivil Toplum
Sosyal Değişim'den

Ayrımcılık

Avrupa Konseyi: Fransa Romanlar’a ayrımcılık yaptı
Avrupa Konseyi’ne bağlı Avrupa Sosyal Haklar Komitesi, Roman topluluklarını sınırdışı eden Fransa’yı “Avrupa Sosyal Şartı”nı ihlal etmekle suçladı. Komite raporunda, “ayrımcılığın engellenmesi” ve “konut edinme hakkı” maddelerinin ihlal edildiğini duyurdu. Devamı...

Anma töreninde başörtülü kadına taciz
İzmir’deki 10 Kasım etkinliğinde üniversite öğrencisi bir kadın, başka bir kadın tarafından sözlü tacize uğradı. Öğrencinin yanına yaklaşan kadın, başörtülü olması nedeniyle öğrencinin töreni terk etmesini istedi. Devamı...

Şehadet getirmediği için dövüldüğü söylenen öğrencinin talebine ret
Diyarbakır’da geçen yıl zorunlu din dersi sırasında Kelime-i Şahadet getirmediği için öğretmeni tarafından dövüldüğü ve öğretim hayatı sırasında diğer öğrencilerce dışlandığı belirtilen Protestan ilköğretim öğrencisi H.B.’nin okul değiştirme talebi Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından reddedildi. Devamı...

 

Belçika’da yabancı düşmanlığı
Belçika’da, Flaman bölgesinin bağımsızlığını savunan, İslam ve yabancı karşıtı Vlaams Belang, ülkedeki 60 bini aşkın Emirdağlı’nın Türkiye’ye dönmesi için kampanya başlattı. Partiden iki vekil Türkiye’de yetkililerle temas kurdu. Devamı...

Haberler

Zorla kısırlaştırılan kadın, AİHM’de açtığı davayı kazandı
2000 yılında Slovakya'da bir devlet hastanesinde aydınlatılmış onamı olmadan zorla kısırlaştırılan Roman kadın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne açtığı davayı kazandı. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin üçüncü ve sekizinci maddelerinin ihlal edildiğine hükmetti. Devamı...

AİHM’den, kötü muameleyi soruşturmayan Türkiye’ye ceza
Gözaltında tacize uğrayan trans kadın Esma Halat'ın AİHM'de görülen davası sonuçlandı. AİHM, 1999'da Beşiktaş Polis Karakolu'nda tacize uğrayan trans Halat'ın davasında Türkiye'nin gözaltındayken uygulanan kötü muamele ile ilgili etkin soruşturma yürütmediğine karar verdi. Devamı...

Mehmet Tursun’a mahkemeye hakaretten 11 ay 20 gün hapis
“Dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis memuru Oral Emre Atar tarafından öldürülen Baran Tursun’un babası Mehmet Tursun, savunmasında Tolga Yurdakul adlı avukata hakaret ettiği gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezası aldı. Devamı...

Festus Okey zanlısına 3 ila 9 sene ceza istendi
Okey’in 2007′de gözaltında ölümüne neden olmakla suçlanan polis memuru Cengiz Yıldız’ın tutuksuz yargılandığı davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanığın “bilinçli taksirle öldürmek” suçundan 3 ile 9 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Devamı...

16 kadına gözaltında cinsel taciz
Bianet’in 23 Kasım tarihli haberine göre, 2011′de 16 kadın gözaltında taciz veya tecavüze uğradığı için Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’na başvurdu. Gözaltında taciz/tecavüz edenlerden 14′ü polis, biri asker, biri öğretmen. Devamı...

 

Şerzan Kurt cinayetine İçişleri savunması
İçişleri Bakanlığı, Muğla’da katıldığı gösteride Gültekin Şahin adlı sivil polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen Şerzan Kurt’a yönelik savunmasında “Kendisinin o saatte o kargaşa içinde bulunmuş olması bu sonucu doğurmuştur.” dedi. Devamı...

Nefret Söylemi

Medyada Büşra Ersanlı’ya yönelik nefret söylemi
KCK operasyonu kapsamında gözaltına alınan Prof. Büşra Ersanlı, çeşitli basın organlarınca hedef gösterildi; hakkında herhangi bir yargı kararı olmamasına rağmen suçluymuş gibi tanıtıldı. Devamı...

 

nefretsoylemi.org Türkiye basınını izliyor
Hrant Dink Vakfı tarafından yürütülen www.nefretsoylemi.org adlı site, medyada yer alan nefret içerikli ifadeleri günlük olarak izlemeye, yayımlamaya ve bunları periyodik olarak derleyerek kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor. Devamı...

 

Nefret Suçları

Almanya’da ırkçı nefret cinayetleri
Almanya’da 8′i Türkiye kökenli 10 kişinin öldürüldüğü Neonazi cinayetleri soruşturmasında NPD’de yönetici olarak görev yapan Ralf Wohlleben gözaltına alındı. 2000 ile 2006 yılları arasında Türkiye kökenli esnafa yönelik olarak seri cinayetler işlediği tespit edilen... Devamı...

ABD askeri, cinayetten suçlu bulundu
Afganistan’daki görevi sırasında üç sivili öldürüp, cesetlerinden parmak ve diş alan “ölüm timi” lideri, Amerika Birleşik Devletleri askeri Çavuş (Sergeant) Calvin Gibss ömür boyu hapse mahkum edildi. Devamı...

Trans kadınlara linç davası başladı
Antalya’da 8 Temmuz 2011′de iki trans kadına yönelik saldırının ilk duruşması 30 Kasım’da görüldü; ancak olaya karışan esnaftan katılım olmaması nedeniyle 9 Mart 2012 tarihine ertelendi.  Alışverişe çıkan iki trans kadına... Devamı...

Amiş saldırılarının şüphelileri tutuklandı
ABD’nın Ohio eyaletinde Amiş (Amish) bireylere saldıran yedi şüpheli FBI tarafından yakalandı. Saldırganlar zorla alıkoydukları kişilerin saç ve sakallarını kesip fotoğraflarını çekerek nefret suçu işlemekle yargılanacak. Devamı...

Mersin’de anadile linç girişimi
Mersin’in Arslanköy Beldesi’nde bir düğünde, düğüne davet edilen dünürlerin Kürtçe konuştuğu için saldırıya uğradığı iddia edildi. Saldırıda, 11 kişi yaralanırken, bir kişinin durumunun ağır olduğu belirtildi. Devamı...

Hrant Dink cinayeti davasında gelişmeler
Zaman Gazetesi’nde yayımlanan habere göre, davanın müdahil avukatlarından Salmancı, TİB'in cinayet mahallindeki telefon kayıtlarını mahkemeye ulaştırdığı yönündeki haberlere ilişkin “İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne herhangi bir kayıt geldiğine dair bilgi yok.” dedi. Devamı...

Trans kadın cinayetine ömür boyu hapis
Antalya’da 28 yerinden bıçaklanarak öldürülen trans birey Derya Yılmaz’ın katil sanığı Cem Babacan, ömür boyu hapis cezası aldı. Derya Yılmaz, 2010 yılının 8 Şubat gecesi evinde boğazı kesilmiş halde bulunmuştu. Devamı...

 

 

İyi Şeyler
Limmud Festivali’nde hedef “çok seslilik”
Bu sene yedincisi düzenlenen Limmud Kültür Festivali’nin sloganı “Çok ses, tek hedef” idi. Festival kapsamında İsrail-Türkiye ilişkileri tartışıldı ve çeşitli konularda paneller düzenlendi. Devamı...

Nefrete karşı dudak dudağa kampanya
United Colors of Benetton, kendi kurduğu Unhate Foundation (Nefret Etmeme Vakfı) ile birlikte başlattığı kampanya ile hem reklamını yapıyor, hem de küresel topluma nefret karşıtı mesaj veriyor. Devamı...

HSYK: Cinsel yönelim ihraç nedeni olamaz
2010 referandumuyla yapılan anayasa değişikliklerinden sonra yapılan düzenlemeler sonucunda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararlarına itiraz hakkı gelmişti. Böylece, daha önce meslekten ihraç edilen hakimlere dönüş yolu açıldı. Devamı...

Statü iadesi Beyoğlu Rum Kız Lisesi ile başladı
Türkiye, Ağustos’taki 1974'te Yargıtay kararıyla el konulan azınlık mülklerinin iadesi kararından sonra,  azınlık vakıf olma hakları iptal edilen cemaatlere ‘vakıf tüzel kişilik statüleri’ni de geri veriyor. Devamı...

Müge Anlı’ya bir defalık yayın durdurma cezası
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), ATV’den Müge Anlı’ya Van Depremi’ni yaşayan bölge halkına yönelik nefret söylemi içeren ifadeleri nedeniyle bir defalık yayın durdurma cezası verdi. Devamı...

 

Orgeneral Muğlalı’nın ismi kışladan kaldırıldı
1943 yılında 33 yurttaşın kurşuna dizilmesinden sorumlu Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın Van’ın Özalp ilçesindeki kışlaya 2004 yılında verilen ismi kaldırıldı. Muğlalı, Menemen olayı sonrasında kurulan Divan-ı Harp Mahkeme-si’ne de başkanlık etmişti. Devamı...

Sivil Toplum

Nefret suçları yasa kampanyası toplantısı
Sosyal Değişim Derneği’nin çağrıcılığında pek çok sivil toplum temsilcisi ile bireyin katılımıyla* 18 Kasım günü İstanbul’da nefret suçları yasası tartışıldı; kampanya için koordinasyon ve işbirliği olanakları paylaşıldı. Devamı...

Kaos GL, nefret suçları politika belgesini açıkladı
Kaos Akademi Seminerleri kapsamında, 12 Ekim günü Avukat Elif Ceylan Özsoy tarafından gerçekleştirilen “Nefret Söylemi ve Nefret Suçu” başlıklı seminerde tartışılan belge, Kaos GL Derneği yönetim kurulu tarafından onaylandıktan sonra Kasım ayında kamuoyu ile paylaşıldı. Devamı...

Engelli Kadın Derneği kuruldu
2 senedir çalışmalarını girişim olarak sürdüren Engelli Kadın Derneği, resmi kuruluşunu kamuoyu ile paylaştı. Gerçek ve tüzel kişilerin üyeliğine açık olan dernek, farklı engel grupları ile ilgili hak temelli mücadele vermeyi ve anti-hiyerarşik bir çerçevede örgütlenmeyi hedefliyor. Devamı...


IMC TV’de Trestan ile nefret suçları söyleşisi
IMC Televizyonu, ABD’li sivil toplum örgütü Karalama Karşıtı Birlik Hukuk Danışmanı Robert O. Trestan ile söyleşti. Sosyal Değişim tarafından düzenlenen Nefret Suçları Yasası Strateji Arayışı Semineri için Türkiye’de bulunan Trestan... Devamı...

Sosyal Değişim'den

DiyalogFest: Nefret Suçları Karşıtı Buluşma
Sosyal Değişim Derneği, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi ve İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK)  işbirliğiyle yapılan DiyalogFest kapsamında çeşitli paneller, fotoğraf ve film gösterimleri, Öteki Çizgiler adlı... Devamı...

 

 

Sosyal Degisim

 

+++++++++
Bu bülten listesinden çıkmak için: tıklayınız

powered by phpList2.10.15,  &copy phpList ltd

 

1 Aralık 2011 Perşembe

"TURKIYE'DE SU KRIZINI DERINLESTIREN POLITIKALAR" PANEL DAVETI

 “TÜRKİYE’DE SU KRİZİNİ DERİNLEŞTİREN POLİTİKALAR” PANELİ

 10 Aralık 2011, İstanbul

Su Hakkı Kampanyası, dünyada ve Türkiye’de suyun özelleştirilmesinin, ticarileştirilmesinin tarihsel gelişimini, yarattığı sosyal, ekonomik, ekolojik, kültürel sorunları ve bu sorunların çözülmesine yönelik yine dünyada ve Türkiye’de alternatif arayışlarını ele alan bir araştırma kitabı hazırladı. Kitabı, “YENİ BİR SU POLİTİKASINA DOĞRU -Türkiye’de Su Yönetimi, Alternatifler ve Öneriler-” adıyla yayınlıyoruz.

Suyu en temel insan hakları arasında ve kamusal varlık olarak görmemek, kamusal hizmet alanı dışına çıkarmak, yönetimini ticarileştirmek, su kaynaklarını özelleştirmek; artan su faturalarına, su kaynaklarının borularla, şişelerle taşınmasına, tüm nehirlerin üzerine baraj ve HES’ler inşa edilmesine yol açarken; su krizinin ve suya erişimde var olan adaletsizliğin daha da şiddetlenmesine neden olmaktadır.

Bütün bu olumsuzluklar karşısında, Amazon Ormanı’nın içlerinde dünya üzerindeki üçüncü büyük Belo Monte barajının yapımını durduran, Erzurum, Loç, Senoz, Yuvarlakçay, Ordu’da yeni HES’lerin yapılmasına direnen, Yusufeli, Ilısu, Yortan ve Munzur barajlarının ekolojik, kültürel, sosyal yıkımlarına dikkat çeken, dünya çapında binlerce topluluk sadece günlük yaşamlarını devam ettirebilmek için, temiz su ve sağlıklı yaşam koşulları için, suyun bir insan hakkı olarak tanınması, suyun tüm canlılar ve gelecek kuşaklar adına korunması için, su kaynaklarını hükümetlerin ve şirketlerin talanına karşı korumanın mücadelesini vermekteler.

10 Aralık Cumartesi günü “YENİ BİR SU POLİTİKASINA DOĞRU -Türkiye’de Su Yönetimi, Alternatifler ve Öneriler-” kitabının yazarı Dr. Akgün İlhan, Doç. Dr. Ali Kerem Saysel, Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’nden Ercan Ayboğa’nın katılımıyla “Türkiye’de su krizini derinleştiren politikalar” başlığı altında su sorununu ve alternatif çözüm önerilerini ele alacağız.

Panelde sizleri de aramızda görmekten büyük memnuniyet duyacağız.


“TÜRKİYE’DE SU KRİZİNİ DERİNLEŞTİREN POLİTİKALAR” PANELİ

 Dr. Akgün İlhan (Barcelona Otonom Unv. ICTA)
Doç. Dr. Ali Kerem Saysel (Boğaziçi Unv. Çevre Bilimleri Enstitüsü)
Ercan Ayboğa (Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi)
Moderatör: Nuran Yüce (Su Hakkı Kampanyası)

Tarih: 10 Aralık 2011, Cumartesi, Saat: 14.00 
Yer: Taksim Hill Otel-Sıraselviler Cad.No:5, Taksim/İSTANBUL

 

İrtibat Tel: +90 212 292 34 39 E-posta: bilgi@suhakki.org

 

Duzgun goruntuleyemiyorsaniz, lutfen tiklayiniz...

 

18 Kasım 2011 Cuma

Nefretin sesini birlikte kısalım mı? 19-20 Kasım - İstanbul

Nefretin sesini birlikte kısalım mı?

Toplumumuzda nefretin yükselişe geçtiği bir dönemden daha geçiyoruz. TV’leri, gazeteleri, dergileriyle medyada; kamu görevlilerinin diliyle resmi kurumlarda; sosyal medya aracılığıyla internette köklü önyargılardan beslenen nefret söylemi virüs gibi yayılıyor. Van depreminde ayyuka çıkan bu söylem insanları çeşitli toplumsal gruplara karşı nefret beslemeye ve zaman zaman da bu nefreti suça dönüştürmeye sürüklüyor.
Oysa şimdi tam da nefretin sesini kısmanın, toplumsal barış, adalet ve kardeşliğin sesini yükseltmenin zamanı. Hep birlikte “Önyargılar Giremez!” demenin zamanı.
DurDe Girişimi ve Sosyal Değişim Derneği olarak bu amaca hizmet için 19-20 Kasım günlerinde, DiyalogFest 2011 başlığıyla “Nefret Suçları Karşıtı Buluşma”yı gerçekleştiriyoruz. Almanya’dan, Batı Trakya’dan, Polonya’dan, Katalonya’dan konuşmacılarımız var. Gazeteciler, milletvekilleri, akademisyenler, futbol yorumcuları, insan hakları aktivistleri konuklarımız arasında.
İfade özgürlüğü bağlamında nefret söylemini, yasalarda ve sokakta etnik ayrımcılığı, Kürt sorununda çatışma çözümü önerilerini, ırkçılığın oyun alanı haline gelen futbolu ve din ve inanç özgürlüğü sorunlarımızı tartışacağız.
Tartışmakla kalmayacağız. Çok sayıda film ve belgesel izleyeceğiz. “Öteki Çizgiler” temalı karikatür sergimizi gezeceğiz. Yasemin Göksu, Taner Öngür ve Cem Yıldız konserlerinde kardeşlik şarkılarını dinleyeceğiz. Bunların tümünü ön kayıt yaptırmaya gerek olmadan ve ücretsiz yapabileceğiz.
Önyargı ve nefretin olmadığı bir dünyayı düşleyenleri fikirlerini bizlerle paylaşmaya, nefretin sesini hep birlikte kısmaya davet ediyoruz.

DurDe ve Sosyal Değişim Derneği
 
» Geniş bilgi için:
http://www.durde.org/2011/11/nefret-suclari-karsiti-bulusma-2

» Program (Word) için:
http://www.durde.org/wp-content/uploads/2011/11/Program.doc

» Program (Acrobat) için:
http://www.durde.org/wp-content/uploads/2011/11/Program.pdf

17 Kasım 2011 Perşembe

Davet: Nefrete karşı sanat, kültür, panel ve konserler

Nefrete karşı sanat, kültür, panel ve konserler
19-20 Kasım 2011 - İstanbul

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! Girişimi ve Sosyal Değişim Derneği, Türkiye’de nefret suçları olgusunu besleyen koşulları sorgulamak ve nefret suçları ile nefret söylemi konusunda yerel ve uluslararası deneyimleri paylaşmak amacıyla, 19-20 Kasım 2011 tarihlerinde bir Nefret Suçları Buluşması düzenliyor.
19 Kasım 2011, Cumartesi günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde açılış toplantısıyla başlayacak olan etkinlikler, 19 Kasım akşamı Müzik Programı ile devam edecek ve 20 Kasım’da yapılacak etkinliklerle sona erecek. Çok sayıda oturum, slayt gösterisi, karikatür sergisi ve film gösterisinden oluşan Nefret Suçları Buluşması’nda sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağız.

Etkinlikler herkesin katılımına açık ve ücretsizdir.

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! Girişimi ve Sosyal Değişim Derneği

Etkinliklere Katılan Konuşmacılar:
Ali Fikri Işık (Taraf Gazetesi spor yazarı), Aykan Erdemir (CHP Bursa Milletvekili), Cengiz Alğan (Sosyal Değişim Derneği), Cengiz Çandar (Radikal Gazetesi), Cevat Öneş(Emekli MİT Müsteşar Yrd.), Eray Özer (NTV), F. Levent Şensever (Sosyal Değişim Derneği), Friedrich Burschel (Rosa Lüxemburg Vakfı - Almanya), Gülengül Altınsay (Taraf Gazetesi), Jacek Purski (“Never AGain” Association - Polonya), Orhan Kemal Cengiz (Hukukçu- Yazar), Pervin Hayrullah (Batı Trakya Türk Azınlığı Temsilcisi - Yunanistan),Pınar Öğünç (Radikal Gazetesi), Prof. Yasemin İnceoğlu (Galatasaray Üniversitesi), Sebahat Tuncel (BDP İstanbul Milletvekili), Soner Tufan (Protestan Kiliseler Derneği),Soraya Sough (Ciemen - Katalonya / İspanya), Yılmaz Ensaroğlu (SETA İnsan Hakları Koordinatörü), Zakar Mildanoğlu (Agos Gazetesi Yazarı)

Etkinliklere Katılan Sanatçılar:
Bahar Sarah (dansçı), Cem Yıldız (müzisyen), Fatih Pınar (fotoğrafçı), Gökçe Avenoğlu (fotoğrafçı), İzel Rozental (karikatürist), Miraz Bezar (Yönetmen), Nejla Osseiran(fotoğrafçı), Sarkis Paçacı (karikatürist), Seren Yüce (Yönetmen), Şule Ateş (Yönetmen), Tan Oral (karikatürist), Taner Öngür (müzisyen), Timurtaş Onan (Yönetmen),Tülay Karacaörenli (Yönetmen), Yasemin Göksu (Müzisyen)

» Geniş bilgi için tıkla...
» Program (Word) için tıkla...
» Program (Acrobat) için tıkla...

Düzenleyen:
Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe & Sosyal Değişim Derneği
İstiklal Caddesi, Bekar Sokak, 16/3, 34435 Beyoğlu - İstanbul
Tel: 0212-292 34 39
Faks: 0212-292 45 50
E-mail: bilgi@sosyaldegisim.org

www.sosyaldegisim.org
www.nefretme.org
www.durde.org

Destekçilerimiz:
Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA)
Hollanda Kraliyeti, İstanbul Başkonsolosluğu
İsveç İstanbul Başkonsolosluğu
Global Dialogue
İFSAK

Etkinlikler, Sosyal Değişim Derneği'nin yürüttüğü, destekçilerimiz tarafından desteklenen "Nefret Suçları Yasa Kampanyası" kapsamında düzenlenmektedir. Etkinlik içeriğinin sorumluluğu tamamen Sosyal Değişim Derneği'ne aittir ve hiçbir koşulda destekçilerimizin görüşlerini yansıtmamaktadır.

 

19 Ekim 2011 Çarşamba

Su Hakki Kampanyasi Bulteni - Ekim 2011

Su Hakkı Kampanyası Bülteni - Ekim 2011*

İçindekiler:

· Ambalajlı Özelleştirme
· Bluewashing*
· Su Hakkını ve Sağlıklı Koşullarda Yaşama Hakkını Elde Etmek Neden Bu Kadar Uzun Sürdü?*
· Su Hakkına ve Sanitasyona Neden İhtiyacımız Var?*
· Şişelenmiş Suyun Enerji Açısından Etkileri*
· “Başka bir su politikası için kapasite geliştirme atölyesi-1 ”in ardından
· “Başka bir su politikası için kapasite geliştirme atölyesi-2” Batman’da yapıldı
· Başka Bir Su Politikası Deklarasyonu (Türkçe, Kürtçe, İngilizce)
· Su Hakkı Kampanyası, Mezopotamya Sosyal Forumu’ndaydı
· Su Hakkı Kampanyası, “Mezopotamya Enerji Forumu 2011"de

*Duzgun goruntuleyemiyorsaniz, su linkten bultenimizi okuyabilirsiniz: http://suhakki.org/bulten_2011_10.html

Ambalajlı Özelleştirme
suhakki.orgSu Hakkı Kampanyası olarak bir süreden beri  “sağlıklı, doğal, en ideal” içme suyu olarak sunulan ambalajlı su konusunu ele almayı düşünüyorduk. Nasıl olmuştu da kısa bir süre öncesine kadar bütün içme suyumuzu evlerimizdeki musluklardan karşılarken şimdi sadece musluk suyunu temizlik amaçlı kullanır hale gelmiştik. Hatta dişlerimizi fırçalarken ya da bebeklerin yıkanmasında dahi, musluktan akan su yerine damacana suları kullanmak, bunun için ayrıca para ödemek bir zaruret haline dönüş(türül)müştü? Devamını okumak için…

Bluewashing*
suhakki.orgŞişelenmiş su endüstrisi, kendi ürünlerini satmak için insanları yanlış yönlendiren reel sektöre iyi bir örnektir. Bugün, şişelenmiş su endüstrisinin kendisini çevre dostu bir sektör gibi pazarlama girişimleri, ürünün gerçek etkilerinin görülmesini ve tüketicilerin asıl çevre dostu olan çeşme suyuna yönelmesini engelliyor.
Şirketler, finansal dürtülerle, ürünlerin çevre üzerindeki etkilerini, çevre dostu ürünler satın almak isteyen Amerikan halkından saklıyorlar. Tüketiciler, çevre dostu ürünleri tercih ettikçe, şirketler “greenwashing” yapmakla – yani çevre dostu gibi görünüp aslında çevreye zarar veren ürünler satmakla-  suçlanıyorlar. Günümüzde ise, medyanın giderek artan ilgisiyle birlikte artık “mavi” yeni “yeşil” haline geldi – ve görünüşe bakılırsa, şirketler benzer “bluewashing” taktiklerini dünyada varolan sular üzerindeki etkilerini saklamak için kullanıyorlar. Devamını okumak için…

Su Hakkını ve Sağlıklı Koşullarda Yaşama Hakkını Elde Etmek Neden Bu Kadar Uzun Sürdü?*
suhakki.org“Suya erişim bir insan hakkı mıdır yoksa sadece bir ihtiyaç mıdır? Su, hava gibi bir kamu malı mıdır yoksa Coca Cola gibi bir meta mıdır? Çeşmeyi açma ya da kapama gücü ya da hakkı kimindir: halkın mı, hükümetlerin mi, yoksa pazarın görünmez elinin mi? Manila ya da La Paz’daki yoksul bir bölgenin fiyatını kim belirleyebilir – yerel olarak seçilmiş su yönetim kurulu mu yoksa başka bir ülkedeki milletler üstü bir su şirketinin CEO’su mu?”
Rosmarie Bär (Alliance Sud)
Su hakkı çağrısı, dünya çapında binlerce topluluk içinde yaşayan ve sadece günlük yaşamlarını devam ettirebilmek için temiz su ve sağlıklı yaşam koşulları isteyen ve aynı zamanda su kaynaklarını hükümetlerin ve şirketlerin suistimaline karşı korumaya çalışan insanların gördüğü zararlar ve verdikleri mücadele sonucu ortaya çıktı. İlk bakışta suyun bir insan hakkı olduğu sorgulanamaz bir gerçek gibi görünmesine rağmen bu hakkın resmi olarak tanınmasını engellemek için birçok etkili güç bir araya geliyor. Devamını okumak için…

Su Hakkına ve Sanitasyona Neden İhtiyacımız Var?*
suhakki.org“Su olmazsa açlıkla mücadele edemeyiz, okullarda tuvalet olmazsa kızlar daha eğitimlerini tamamlamadan okuldan ayrılmaya devam edecekler ve uygun sağlık koşulları ve hijyen olmazsa hastalıklar yayılmaya devam edecek. Bunun sonucunda çocuk ölümleri artacak ve anne sağlığı kötüleşecek.”
Andres Berntel (Stockholm Uluslararası Su Enstitüsü)
1948’de yayınlanan Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nde su yer almaz, çünkü o tarihte hiç kimse bir gün dünyada temiz su kalmayacağını düşünemezdi. Fakat daha sonra insanlar dünyada hidrolojik çevrim içinde sınırlı ve belirli miktarda su olduğunu ve bu suyun yok edilemeyeceğini öğrendiler. Dolayısıyla insanlar suyu, çölde mısır yetiştirmek için kullandılar, sanki bir çöpmüş gibi okyanuslara döktüler ve küresel pazar ekonomisini desteklemek için su havzalarını sanal su ihracatı yoluyla dışarı gönderdiler. Böylece suyu, sanki yok edilemeyecek kadar dayanıklıymış gibi nedensiz yere kirlettiler, kötü yönettiler ve onun yerine başka şeyleri ikame ettiler. Devamını okumak için…

Şişelenmiş Suyun Enerji Açısından Etkileri*
suhakki.org“ABD’de yıllık şişelenmiş su tüketiminin 32 ile 54 milyon varil petrolün sağlayacağı enerji girdisine ya da ABD’de toplam birincil enerji tüketiminin yüzde üçüne eşit olduğunu, küresel şişelenmiş su talebini karşılamak için bunun kabaca üç katı enerji harcandığını tahmin ediyoruz.”
P. H. Gleick & H. S. Cooley (Pacific Institute, ABD)
Şişelenmiş su kullanımının tüm dünyada artmaya devam etmesinin çevresel, ekonomik ve toplumsal etkilerine yönelik ilgi giderek artıyor. Bu ilgi, atık üretimi, yer altı sularının kullanımı, şişelenmiş suyun yerel yüzey suyu ve yer altı suyu üzerindeki hidrolojik etkileri, ekonomik maliyetler vs. hakkındaki kaygıları da kapsıyor. En önemli kaygı noktalarından biri, şişelenmiş su üretiminin ve kullanımının gerektirdiği enerji miktarı.  Devamını okumak için…

 

“Başka bir su politikası için kapasite geliştirme atölyesi-1”in ardından
suhakki.org“Su kamusal bir varlıktır. İnsanlar ve tüm canlılar için, gelecek kuşaklar için bu yaşamsal önemdeki varlığa bütünlüklü bir biçimde yaklaşılması ve korunması gerekir.”
4-5 Temmuz tarihlerinde Van’da yukarıda belirlediğimiz temel yaklaşım çerçevesinde kapasite geliştirme atölyesinin ilkini yaptık. Bizi atölye çalışması yapmaya iten nedenler, geçen yıl Kasım ayında Diyarbakır’da yaptığımız “Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu” nun ardından çıkardığımız sonuçlardı. Atölye çalışmasını yapma nedenimizi üç temel başlıkta özetleyebiliriz. Devamını okumak için…
“Başka bir su politikası için kapasite geliştirme atölyesi” Batman’da yapıldı
suhakki.orgİlkini 4-5 Temmuz tarihlerinde Van’da yaptığımız atölye çalışmasının ikincisini 3-4 Ağustos tarihlerinde Batman’da yaptık.
İlerici yerel yönetimler arasında işbirliğini ve uygulanabilir alternatif bir su politikasının oluşmasına hizmet etmesini hedeflediğimiz atölye çalışmasının organizasyonu yine Diyarbakır’ın Su ve Kanalizasyon idaresi (DİSKİ) ,Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği ve Su Hakkı Kampanyasının ortak çalışmasıyla gerçekleştirildi. Devamını okumak için…
Başka Bir Su Politikası Deklarasyonu (Türkçe, Kürtçe, İngilizce)
suhakki.org4-5 Temmuz tarihlerinde Van’da, 1-2 Ağustos tarihlerinde Batman’da yapılan “ Başka bir su politikası için kapasite geliştirme atölye”lerinin ortak sonuç deklarasyonunu Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak yayınlıyoruz.
Su kaynaklarının ve su hizmetlerinin özelleştirilmesini savunan merkezi su politikalarına karşı katılımcı ve demokratik uygulamaların, alternatif modellerin, deneyim ve bilgilerinin paylaşılması için bir araya geldik. Yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası işbirliğine dönük ağlar oluşturmanın, bu ağların içinde yer almanın, katılımcı ve demokratik uygulama girişimleriyle öne çıkan yerel yönetim birimlerinin (kamu-kamu işbirliği çerçevesinde) yan yana gelmesinin daha güçlü ve uygulanabilir alternatif su politikaları oluşturabileceğine inanıyoruz. Devamını okumak için…
Su Hakkı Kampanyası, Mezopotamya Sosyal Forumu’ndaydı
suhakki.orgMezopotamya Sosyal Forumu’nun (MSF) ikinci büyük buluşması “İnsanlık için, kapitalizme ve sömürüye karşı, özgürlük kazanacak” başlığıyla, 21-25 Eylül tarihleri arasında Diyarbakır’da yapıldı. Foruma Arjantin, Ekvador, Brezilya, İtalya, Almanya, Rusya, Mısır, Tunus, Lübnan, Filistin, Yemen, Irak, Federal Kürdistan Bölgesi, İran, Suriye, Türkiye, Ermenistan, Fransa, Cameron ve Nijer gibi ülkelerden çok sayıda aktivist katıldı. Devamını okumak için…
Su Hakkı Kampanyası, “Mezopotamya Enerji Forumu 2011”de
suhakki.orgElektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi tarafından, enerji sorunlarının tartışıldığı ve çözüm önerilerinin geliştirildiği bir dizi forum düzenlenmekte. İlki Aralık 2005 tarihinde Diyarbakır’da “Güneydoğu Anadolu Bölgesi Enerji Formu” başlığıyla düzenlenen forumun devamı niteliğinde Aralık 2010 tarihinde “ Elazığ-Malatya-Tunceli-Bingöl İlleri Enerji Forumu”, Mart 2011’de “Batman- Siirt-Şırnak İlleri Enerji Formu”, Mayıs 2011’de “Mardin ve Şanlıurfa İlleri Enerji Forumu” ve son olarak Temmuz 2011’de “Van-Ağrı-Bitlis-Muş-Hakkari İlleri Enerji Forumu” gerçekleştirilmiş. Devamını okumak için…

Su Hakkı Kampanyası’nı Kimler Yürütüyor?

Su Hakkı Kampanyası’nı Sosyal Değişim Derneği, Hasankeyfi Yaşatma Girişimi, Küresel Eylem Grubu ve Sosyal Demokrasi Vakfı oluşturdu. Aktiviteler Suyuma Dokunma Kampanyası’nın ve Rosa Luxemburg Vakfı’nın desteğiyle yürütülüyor.

 

Su Hakkı Kampanyası
http://www.suhakki.org/

Düzenleyenler:

Destekleyenler:

30 Eylül 2011 Cuma

D A V E T : Yeni Anayasaya Dogru Nefret Suclari ve Mevzuatin Yetersizligi

Panel - Tartisma

Yeni Anayasaya Dogru Nefret Suclari ve Mevzuatin Yetersizligi

30 Eylul 2011, Cuma saat 19.00
Taxim Hill Otel - I S T A N B U L

- Moderator:
Nurcan Kaya (Global Dialogue)

- Konusmacilar:
Doc. Dr. Osman Can
Dr. Levent Korkut (Medipol Universitesi)
Orhan Kemal Cengiz (Hukukcu-yazar)

- Misafir konusmacilar:
Carolyn Bys, Avrupa Guvenlik ve Isbirligi Teskilati, Demokratik Kurumlar ve Insan Haklari Ofisi (AGIT - ODIHR) Nefret Sucu Uzmani
Robert O. Trestan, Karalama Karsiti Birlik (ADL) Dogu Eyaletleri Sivil Haklar Bolge Hukuk Danismani (ABD)

Anayasa tartismalari son donemin siyasi tartismalarinin merkezinde yer aliyor ve bu tartismalar giderek de ivme kazanacak. Ote yandan Turkiye'de nefret suclarinin yayginligi ve bu konudaki mevzuat eksikligi de onemli bir sorun teskil ediyor. Yazar, akademisyen, sivil toplum aktivisti, hukukcu ve yurtdisindan gelen konuklardan olusan konusmacilarimizla bu konulari derinlemesine tartisacagiz.

Tarih: 30 Eylul 2011, Cuma
Saat: 19.00
Yer: Taxim Hill Oteli
Adres: Siraselviler Caddesi, No: 5, Taksim - Istanbul

Not: Toplanti herkesin katilimina acik olup, ucretsizdir.

- Destekleyen kurumlar:
Demokrasi ve Insan Haklari icin Avrupa Araci (DIHAA)
Global Dialogue

- Duzenleyen kurumlar:

Irkciliga ve Milliyetcilige DurDe!
Web sitesi: www.durde.org
E-Posta: durde@durde.org
Facebook: www.facebook.com/durde
Twitter: twitter.com/DurDeTr
Yahoo Grubu: groups.yahoo.com/group/durde_info/

Sosyal Degisim Dernegi
Web sitesi: www.sosyaldegisim.org/
E-Posta: bilgi@sosyaldegisim.org
Facebook: www.facebook.com/SosyalDegisim
Twitter: twitter.com/sosyaldegisim
Yahoo Grubu: groups.yahoo.com/group/dernek_info/

Toplanti, Sosyal Degisim Dernegi'nin yuruttugu; Demokrasi ve Insan Haklari icin Avrupa Araci (DIHAA) ve Global Dialogue tarafindan desteklenen "Nefret Suclari Yasa Kampanyasi" kapsaminda duzenlenmektedir. Etkinlik iceriginin sorumlulugu tamamen Sosyal Degisim Dernegi'ne aittir ve hicbir kosulda destekcilerimizin goruslerini yansitmamaktadir.

 

Listeden cikmak isterseniz duyuru@aktivistnet.net adresine bir e-maille bildirebilirsiniz.

17 Mayıs 2011 Salı

18- 21 Mayis: Marksizm Gunleri

Marksizm Gunleri 18- 21 Mayis'ta Taxim Hill Otel'de basliyor.

Turkiye sosyalist hareketinin en genis ve ozgur tartisma platformu Marksizm Gunleri, bu yil Ortadogu'da baskici rejimlerin asagidan halk isyanlari ile yikildigi bir donemecte gerceklesiyor. Devrimlerin ozgurlestirici etkisinin yasandigi bugun, devrimci fikirlerin onemine hep birlikte bir kez daha vurgu yapmak icin, gelin Marksizm 2011 toplantilarini birlikte orgutleyelim!

Alex Callinicos Alper Gormus Arife Kose Arno Harutyun Kalayci Ayse Hur Besim Dellaloglu Bulent Somay Canan Sahin Cengiz Algan Ceyda Karan Dogan Tarkan Erdal Dede Eren Keskin Ersin tek Ferhat Kentel Hasan Basri Karabey Hayko Bagdat Isin Elicin Kemal Ordek Kerem Kabadayi Meltem Oral Mike Gonzales Murat Belge Nabi Yagci Nil Mutluer Orhan Kemal Cengiz Ozan Tekin Roni Margulies Selim Deringil Sinan Ozbek Tolga Tuzun Ufuk Uras Veysi Sarisozen Volkan Akyildirim Yuksel Ozmen Yildiz Onen Ozden Donmez Umit Kivanc Senol Karakas

Program ve diger bilgiler icin: www.marksizmgunleri.org
Iletisim: bilgi@marksizmgunleri.org
Yer: Taxim Hill Oteli
Adres: Siraselviler Caddesi, No: 5, Taksim - Istanbul

***

Soykirimla yuzlesmek
Tarih: 18.05.2011, Carsamba, Saat: 15.00
Konusmacilar: Hayko Bagdat, Selim Deringil, Yildiz Onen

24 Nisan 1915'te Ermeni aydinlarin, gazetecilerin, meslek sahiplerinin yani Ermeni halkinin kanaat onderlerinin tutuklanmasi ve kaybedilmesiyle baslayan surec, Turkiye Cumhuriyeti'nin sekillenmesinde, Turk milliyetciliginin kalicilasmasinda belirleyici olan olaylarin basinda geliyor. Soykirimla yuzlesmek, sadece tarihsel bir gercegi aciga cikartmak degil, bugun tum ezilenlerin ozgurlesmesi yonunde atilacak en buyuk adimdir?
- 24 Nisan'da ne olmustu?
- Ittihat ve Terakki neden kitlesel bir cinayet planladi?
- Kemalizm Ermeni soykirimindan muaf mi tutulmali?
- Tarihin karanlik sayfalarindaki acilari unutup, gelecegimize mi bakalim?
- Irkcilikla hesaplasirken Ermeni sorununu nasil ele almaliyiz?

***

Turkiye Cumhuriyeti'nin Kokenleri
Tarih: 18.05.2011, Carsamba, Saat 17.00
Konusmacilar: Ayse Hur, Roni Margulies

Turkiye Cumhuriyeti bir uluslasma hikayesidir. Hicbir uluslasma hikayesi ise masum degildir. Cumhuriyet kurulmadan once simdiki sinirlarda yasayan sayisiz kadim halk yok edildi, tasfiye edildi, baski altina alindi ya da yildirildi. Cumhuriyet ayni zamanda iscilerin emek somurusu uzerinden, tek parti diktatorlugunun urunu olan baskici ve yasakci orgutlenmenin adidir.
- Kurtulus savasi kimi kimden kurtardi?
- Mustafa Kemal hangi siyasi egilimi temsil ediyordu?
- Birinci meclis nasil tasfiye edildi?
- Devlet denetiminde kapitalizm sermayenin guclenmesine mi isci sinifinin refaha ulasmasina mi katki yapti?
- Milyonlarca Ermeni'ye ne oldu?
- Cumhuriyet gucleri Dersim'e neden saldirdi?

***

Newroz'dan "Sivil Itaatsizlige" Kurt sorununda yeni donem
Tarih: 18.05.2011, Carsamba, Saat: 19.00
Konusmacilar: Cengiz Algan, Eren Keskin, Veysi Sarisozen

Kurt halkinin mucadelesi giderek yayginlasiyor. "Acilim" adi verilen ama Kurt halki icin tam bir hayal kirikligina donusen surece Kurt halkinin yaniti yuz binlerce insanin katildigi Nevroz kutlamalari oldu. Ardindan "sivil itaatsizlik" eylemleri geldi. Kurt halki kitlesel ve surekli direnisiyle savas politikalarina karsi siyasal alanin onemini gosteriyor. Secimlerden sonra yeni anayasa sureci Kurt halki ve Kurt sorunun cozumu icin onemli bir donemec olacak. Kurt halkinin ulusal varliginin her duzeyde taninma mucadelesi, sadece bugune degil onumuzdeki doneme de damgasini basacak en onemli politik sureclerden birisi.
- "Acilim"la AKP neyi hedefledi?
- Muzakere sureci neyi amacliyor?
- Yuksek Secim Kurulu darbesi neden gundeme geldi?
- Anadil hakki neyi boluyor?
- Turk milliyetciligini Kurt halkinin mucadelesi mi tirmandiriyor?

 

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Başka Bir Su Politikası İçin Kapasite Geliştirme Atölyesi-1, 4-5 Temmuz, VAN

Başka Bir Su Politikası İçin
Kapasite Geliştirme Atölyesi-1 
4-5 Temmuz, VAN

Su Hakkı Kampanyası, Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği ve Diyarbakır Su Kanalizasyon İdaresi'nin ortaklaşa düzenlediği kapasite geliştirme atölye çalışmasının ilki Van'da, 4-5 Temmuz tarihlerinde yapılacak. Su kaynaklarının ve hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı alternatif ilerici girişimlerin, modellerin yaygınlaşması ve uygulanabilmesi için bilgi ve deneyimlerin aktarılacağı, yeni işbirliklerinin ve ağların oluşmasına katkı sunmasını beklediğimiz atölye çalışmasına katılmanızdan mutluluk duyacağız.    

Atölyede ele alacağımız konu başlıkları şunlar olacak: "Dünyada ve Türkiye'de su kaynaklarının durumu, su krizinin boyutları", " Erişebilirlik, yeterlilik, eşitlik, adalet açısından Su Hakkı", "Türkiye'nin su politikası", "Dünyada su özelleştirme politikaları", " Özelleştirme politikalarında izlenen yöntemler", "Dünya Su Forumu ve Alternatif Su Forumları", "Türkiye'de içmesuyu temini ve atıksu yönetimi", "Alternatif su yönetim modellerine doğru". İki gün sürecek toplantının ayrıntılı bilgisine
www.suhakki.org sitesinden ulaşabilirsiniz. 

Atölyeye katılım sınırlı sayıda olacağı için katılmak isteyenlerin 27 Mayıs tarihine kadar
ekte yer alan başvuru formunu doldurup bilgi@suhakki.org  mail adresine ya da 0212 292 45 50 nolu telefona fax ile göndermeleri gerekmektedir.

Atölyeye katılacakların konaklama ve yol giderleri organizasyon tarafından karşılanacaktır.


İletişim Bilgileri
Su Hakkı Kampanyası
www.suhakki.org

Tel: 0212 292 34 39
Fax:0212 292 45 50
Cep: 0555 863 16 36



29 Nisan 2011 Cuma

1 Mayis'ta DurDe pankartiyla Taksim'deyiz

Irkciliga, milliyetcilige, ayrimciliga, nefret suclarina karsi:
1 Mayis'ta DurDe pankartiyla Taksim'deyiz

Bu yil 1 Mayis onemli bir genel secimin on gunlerinde kutlaniyor. 12 Haziran genel secimlerinden sonra kurulacak meclis yeni bir anayasa yapacak. Secimlere katilan tum parti ve adaylar kendilerini buna gore konumlandiriyor. Ve her secimde oldugu gibi bu kez de secimin buyuk aktorleri yine milliyetcilige oynuyor.
Bozkurt-cakal gibi duzeysiz polemiklerin arasinda Ergenekon saniklari meclise tasinmaya calisilirken, yillardir irkciligin, milliyetciligin, ayrimciligin, nefret suclarinin magduru olan kesimler listelerde kendilerine yer bulamiyor. Basi ortulu de acik da olsa kadinlara ayrilan pay temsilde adaletsizligin simgesi olmayi surduruyor. Nufusun %12.5'ini olusturan engellilerin adi anilmiyor. Azinliklar gostermelik adaylar disinda hice sayiliyor. Secim baraji ve son YSK darbe girisimi gibi gerekcelerle Kurtler meclisin disina itilmeye calisiliyor. LGBT'ler, temiz enerji savunuculari, vicdani retciler, hayvan haklari savunuculari tamamen gormezden geliniyor.
Bu kesimlerin yeterince temsil edilmedigi bir meclis ozledigimiz sivil ve demokratik bir anayasayi yapamaz. 1 Mayis bu gercegi dile getirmek, kamuoyuna anlatmak icin onemli bir firsat sunuyor.
O yuzden;
Butun Turkiye'den, kendisini toplumun 'dis mahallelerine' itilmis, otekilestirilmis, nefretin nesnesi haline sokulmus, sozu elinden alinmis hisseden butun yurttaslarimizi, 'mevzu bahis vatan' olunca 'teferruat' sayilanlari, kendi dertlerini kendi sozleriyle yazdiklari dovizlerle, kendi sloganlariyla 1 Mayis'ta, DurDe pankarti arkasinda, birlesmeye cagiriyoruz.

BIRLESEN TEFERRUAT YENILMEZ!

(Irkciliga ve Milliyetcilige)
DurDe Girisimi

Not:
Emek, Demokrasi, Ozgurluk Bloku icinde Sishane-Tarlabasi yonunden Taksim'e yuruyecegiz. Tepebasi'ndaki TRT binasinin onunde baslayacak kortejin en onunde KESK bulunuyor. Siyah zemin uzerine beyaz harflerle, 4 dilde (Turkce, Kurtce, Ermenice, Ingilizce) "Irkciliga ve Milliyetcilige DurDe" pankarti siralamada DSIP ve EDP kortejlerinin arasinda yer aliyor. Yolun diger tarafinda ise BDP korteji bulunuyor.
1 Mayis, Pazar, 09:00'da, TRT binasi onunde.

Iletisim icin:
0535 885 76 15 - 0555 816 78 33

http://www.durde.org/
http://nefretme.net
http://www.facebook.com/durde
http://twitter.com/DurDeTr
http://groups.yahoo.com/group/durde_info/

26 Nisan 2011 Salı

Özgürlük ve eşitlik için 1 Mayıs'ta Taksim'e!

Kürt halkına özgürlük!
Ölüm değil çözüm diyorsan,

Sözde değil özde demokrasi!
Demokratik ve özgürlükçü bir anayasa istiyorsan,

Başka bir dünya mümkün!
İşsizliğe, paralı eğitime ve sağlığa, kapitalizme karşıysan,

İnsanca yaşayacak bir ücret!
Açlık sınırının altındaki asgari ücrete hayır diyorsan,

Nükleere hayır!
Temiz enerjiden yanaysan,

Ergenekon dağıtılsın!
4 darbenin; Hrant Dink'in, yaratılan ırkçı linç atmosferinde katledilmesinin hesabını soruyorsan,

Irkçılığa, milliyetçiliğe "Dur!" diyorsan,

Tek yol devrim!
Tunus ve Mısır halklarının gibi isyandan yanaysan,

Tacize, tecavüze, nefret suçlarına hayır!
Başı açık ve başörtülü kadınlara, LGBTT bireylere özgürlük diye haykırıyorsan,

Oylar Emek, Barış ve Özgürlük Bloku'na!
Bağımsız adayları meclise göndermek istiyorsan,

Gelin 1 Mayıs'ta birlikte yürüyelim!

Biz anti-kapitalistiz.

Özgürlük ve eşitlik için 1 Mayıs'ta Taksim'e!

Buluşma saati: 08.30
Yer: Tarlabaşı-Şişhane yönünde, BDP'nin yanı.
İletişim: 0555 423 74 07

www.dsip.org.tr

 

 

22 Nisan 2011 Cuma

Forum: 24 Nisan 1915'te ne olmustu?


Forum: 24 Nisan 1915'te ne olmustu?


24 Nisan 1915 Istanbul'dan onde gelen Ermeni aydinlarin gozaltina alinarak zorunlu goce tabi tutulmaya baslandiklari gundur. Bu tarih ayni zamanda bu topraklarin gordugu en kanli, en acili ve en karanlik zamanlarin basladigi gun olarak anilir.
DurDe Girisimi, bu karanlik tarihi tartismak ve sozunu soylemek isteyen herkesi tartisma forumuna davet ediyor.

Moderator:
Cengiz Algan (DurDe Girisimi)

Konusmacilar:
Ayse Hur (Agos ve Taraf gazeteleri), Benjamin Abtan (EGAM - Fransa), Cafer Solgun (Yuzlesme Dernegi), Doc. Ferda Keskin (Bilgi Universitesi), Fethiye Cetin (Hrant Dink avukati), Nil Mutluer ( Akademisyen, Helsinki Yurttaslar Dernegi), Oral Calislar (Radikal Gazetesi), Osman Koker (Yazar), Pakrat Estukyan (Agos Gazetesi), Prof. Selim Deringil (Tarihci-Bogazici Universitesi), Senol Karakas (DSIP Es Sozcusu)

Tarih: 22 Nisan 2011, Cuma
Saat: 19.00
Yer: Taxim Hill Otel
Adres: Siraselviler Caddesi, No: 5, Taksim - Istanbul
Duzenleyen: Irkciliga ve Milliyetcilige DurDe Girisimi

www.durde.org
http://www.facebook.com/durde
http://twitter.com/DurDeTr

24 Nisan imza kampanyasi:
www.buacihepimizin.net



15 Nisan 2011 Cuma

Toplanti Daveti: Toplumsal bellek ve gecmisle yuzlesme

Saat 18.00:
Kokteyl - Acilis

Saat 19.00:
Toplanti: Toplumsal bellek ve gecmisle yuzlesme - Turkiye'de nefret suclarina ornek vakalar
Moderator: Hayko Bagdat
Konusmacilar: Gulten Kaya (Ahmet Kaya), Ergin Cinmen (Hrant Dink), Hilal Kuey (Selendi olaylari), Orhan Kemal Cengiz (Malatya Zirve Yayinevi)

Toplanti herkesin katilimina acik ve ucretsizdir.

Tarih: 15 Nisan 2011, Cuma
Yer: Taxim Hill Hotel
Adres: Siraselviler Caddesi, No: 5, Taksim - Istanbul
Duzenleyen: Irkciliga ve Milliyetcilige DurDe Girisimi ve Sosyal Degisim Dernegi

Bu toplanti, 16-17 Nisan 2011 tarihlerinde Lutfi Kirdar Kongre Merkezi'nde devam edecek olan "Nefret Suclari Konferansi" cercevesinde duzenlenmektedir.
Konferans programi ve ayrintilar icin: www.konferans.nefretme.org

14 Nisan 2011 Perşembe

D A V E T : Uluslararasi Nefret Suclari Konferansi

Irkciliga ve Milliyetcilige DurDe! Girisimi ve Sosyal Degisim Dernegi, Turkiye'de nefret suclari olgusunu besleyen kosullari sorgulamak ve nefret suclari ile nefret soylemi konusunda yerel ve uluslararasi deneyimleri paylasmak amaciyla, 15-17 Nisan 2011 tarihlerinde uluslararasi bir Nefret Suclari Konferansi duzenliyor.
15 Nisan 2011, Cuma gunu Taxim Hill Oteli'nde acilis toplantisiyla baslayacak olan konferans, 16-17 Nisan 2011, Cumartesi-Pazar gunleri Lutfi Kirdar Kongre Merkezi'nde devam edecek. Cok sayida oturum ve atolyeden olusan konferansta sizleri de aramizda gormekten mutluluk duyacagiz.
Konferansla ilgili ayrintilari asagidaki linkte ve ekte bulabilirsiniz.

Konferans konusmacilari:
Ahmet Insel, Ayse Hur, Benjamin Abtan, Cengiz Algan, Ergin Cinmen, Ferhat Kentel, Ferda Keskin, Fethiye Cetin, Geert Ates, Gulten Kaya, Hayal Koksal, Hayko Bagdat, Hilal Kuey, Mithat Sancar, Mutlu Binark, Nayat Karakose, Nil Mutluer, Oral Calislar, Orhan Kemal Cengiz, Omer Laciner, Ragip Duran, Rober Koptas, Robert O. Trestan, Roni Margulies, Sinan Ozbek, Tankut Soykan, Turgut Tarhanli, Ulas Karan, Ulku Doganay, Umit Kivanc, Yasemin Inceoglu.

Program ayrintilari icin: http://konferans.nefretme.org

Irkciliga ve Milliyetcilige DurDe! Girisimi ve
Sosyal Degisim Dernegi

13 Nisan 2011 Çarşamba

Su Hakkı Kampanyası Bülteni - 12 Nisan 2011

Su Hakkı Kampanyası Bülteni - 12 Nisan 2011

İçindekiler:

 

Uluslararası Su Hakkı sempozyum kitabı çıktı
2010 yılında gerçekleştirdiğimiz sempozyum kitabının hazırlık çalışmalarını 2011 yılının Ocak ayında tamamladık ve Şubat ayında kitap matbaadan elimize ulaştı. Kitap “Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu”nda yapılan sunumlar, tartışmalar, katkılar ve tüm katılımcıların önerileriyle şekillenen sonuç deklarasyonundan oluşmakta. Toplam 171 sayfadan oluşan kitapta, her bir oturum içinde yapılan sunumları, tartışmaları kullanılan görseller eşliğinde aktarmaya çalıştık. Suyun yönetiminde birinci elden sorumlu olan yerel birimlerin uygulama deneyimleri ile su hareketi aktivistlerinin deneyimlerini, uluslararası hareketin talep ve deneyimlerini paylaşabildikleri sempozyumda oluşan alan büyük bir öneme sahipti. Bu paylaşımın sadece sempozyuma katılanlarla sınırlı kalmaması gerekiyordu. Sempozyum kitabı sayesinde tartışmaları daha fazla kişi ve kurum ile paylaşmaya çalıştık.
Kitabın tümüne PDF olarak buradan ulaşabilirsiniz.

 

Su Hakkı projesinin 2011 aktiviteleri
Su Hakkı Projesi, 2011 yılı içinde yürüteceği faaliyetler ile suyun en temel insan hakkı ve kamusal olduğunu, herkesin yeterli miktar ve kalitede suya ve su ile ilgili bilgiye, fiziksel ve ekonomik olarak eşit biçimde erişebileceğini, su hizmetlerinde dezavantajlı durumda olanlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını, temel insani ihtiyaçların karşılanması için gerekli olan miktar ve kalitede suyun ücretsiz sağlanmasını, su kaynağının yönetiminde kamu yararı ve yurttaş katılımını esas alan yapıların oluşturulması ve ekolojik dengenin korunması gerektiğini savunan alternatif yaklaşımların gelişmesini, daha fazla tartışılmasını ve alternatif uygulamaları teşvik etmeyi hedeflemektedir. Bu genel amaç çerçevesinde 2011 yılında çeşitli akitviteleri yapacağız.

Araştırma Kitabı
Türkiye’de su kaynaklarının ve hizmetlerinin özelleştirilmesi konusunda gittikçe hızlanan bir politika izlenmektedir. Dünya Su Forumu’nun 2009 yılında Türkiye’de yapılmış olması ve inşaat sektöründen çok sayıda firmanın bu forumda yer almasının sonuçları bugün çok daha iyi kavranmaktadır. DSİ’nin 2023 vizyonu içinde 600 hidro elektrik santral, 1700 baraj yapılması planlanmakta ve çalışmalara hız verilmiş durumdadır. Şehirlerin artan su ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için sular yataklarından borularla taşınmakta, neredeyse her bir dere üzerine ya elektrik enerjisi için, ya sulama için, içme suyu temini için ya da güvenlik gerekçesiyle barajlar kurulmak istenmektedir. Şehir içi su hizmetlerinin fiyatlarının tek bir merkezde belirlenmesine yönelik girişimler söz konusudur. Su hizmetlerinin sunumunda kamu hizmeti yaklaşımı benimsemiş, vatandaşlara ucuz ya da belli bir miktara kadar ücretsiz su temin eden yerel yönetimlerin bu alanda inisiyatiflerinin önü kesilmektedir. Zaten büyük miktarlardaki borçlar ile uluslararası su şirketlerinin ve finans kuruluşlarının girdabına terk edilen yerel yönetimler bu tür girişimler ile alternatif uygulamalardan tamamen vazgeçirilmek istenmektedir.

Bütün bu tablo içinde su kaynaklarının ve hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı mücadeleler ve alternatif su yönetim politikaları da geliştirilmektedir. Tüm dünyada sürdürülen mücadeleler sadece özelleştirme karşıtlığı ve direniş üzerine şekillenmemektedir. Aynı zamanda bu mücadeleler alternatif su yönetim biçimlerini tartışmakta ve bu alternatifleri hayata geçirmek için ulusal, uluslararası ağlar içinde örgütlenmektedir. “ Suyu bir insan hakkı” olarak kabul eden Latin Amerika ülkelerinin bazıları anayasalarında bu doğrultuda değişiklik yapmalarının yanı sıra su yönetiminde kamu katılımını esas alan yapılar oluşturmuş durumdadır. Avrupa’da havza yönetimini, kamu-kamu işbirliklerini teşvik eden özünde neoliberal politikaların karar alma süreçlerinden vatandaşları dışlayan uygulamalarına karşı alternatif yasal düzenlemeleri de talep eden girişimler bulunmaktadır.

2011 yılında hazırlayacağımız araştırma kitabı ile hem Türkiye’de uygulanan ve uygulanmak istenen özelleştirme politikalarını eleştirel bir yaklaşımla bütünlüklü bir biçimde ele almaya hem de dünyadaki alternatif uygulamaların deneyimlerini aktarmaya çalışacağız.

Kapasite geliştirme atölyeleri
Su Hakkı projesinin 2010 yılı Kasım ayında Diyarbakır’da, Diyarbakır Su Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) ile birlikte ve Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği’nin ev sahipliğinde düzenlendiği “Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu”nda ağırlıklı olarak ele alınan konulardan biri de alternatif su yönetimlerinin felsefesi ve uygulama modelleriydi. Red/Vida’dan sempozyuma katılan Oscar Olivera Bolivya’da 2000 yılında suyun özelleştirmesine karşı başlayan mücadelenin kazanımlarını aktarırken verdikleri mücadelenin “ kapitalist modeller aracılığıyla ellerinden alınan topraklarının, sularının, kendi karar alma süreçlerinin tekrar ele geçirme mücadelesi olduğunu” ifade etmişti. Herkese ve doğaya ait olan suyun nasıl kullanılacağına ise bizzat kullananların katılımını sağlayan, karar verme kapasitelerini geliştirecek yeni modellerin yaratılmasının sadece bir alternatif arayışı değil tarihsel bir sorumluluk olduğundan bahsetmişti. Bu modelleri yaratabilmek için su hareketinin elinde yeterli deneyim, teknik bilgi, aktivistler ve dünyayı değiştirmeye hazır insanların olduğu ve önemli olan tüm bu birikimin paylaşılmasına vurgu yapmıştı.

Sempozyuma katılan tüm uluslararası aktivistlerin ortak vurguları su mücadelesi içinde bilgi, deneyim ve modellerin paylaşılmasının önemiydi. Türkiye’de birçok yerel yönetim ne su hareketinin uluslararası tartışma ve deneyimlerinden ne de alternatif yerel bir uygulamanın deneyimlerinden ve tecrübelerinden bugüne kadar yeterince faydalanma imkanı bulamadı. Belediyeler, merkezi su politikaları ile tek tek karşılaşmaktadırlar. Bu karşılaşmaların çoğunda ise yerelin özelliklerini gözetmeyen, şirketlerin mal ve hizmetlerini satmaya çalıştıkları, uzun yıllara yayılan büyük borçları içeren sözleşmeleri imzalamaktadırlar.

Kapasite geliştirme atölyeleri, Diyarbakır’da yaptığımız “Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu”nun ortaya çıkardığı bir takım ihtiyaçların giderilmesi için yapılmaktadır. Merkezi olarak (uluslararası) belirlenen su politikalarına karşı alternatif modellerin üretilebilmesi için su hareketinin deneyim, bilgi ve modeller konusunda paylaşımları büyük önem taşımaktadır. Özellikle suyun idaresinde birinci derecede rol alan yerel yönetim birimleri arasında bilgi alışverişini sağlama ihtiyacı bulunmaktadır. Yerel, ulusal ve uluslararası işbirliğine dönük ağlar oluşturmak, bu ağların içinde yer almak merkezi su politikaları karşısında yerel birimleri güçlendirmektedir. Bunun için daha ileri konumda olan yerel yönetim birimlerinin kamu-kamu işbirliği çerçevesinden kendi pratiklerini diğer yerel yönetimler ile paylaşmaları bu doğrultuda atılabilecek bir adımdır. Yerel yönetimlerin alternatif su modellerini uygulayabilmeleri için ulusal su politikalarının da değiştirilmesi gerekmektedir. Bunun için çok sayıda yerel yönetimin ortaklaşabileceği alternatif merkezi su politikalarının üretilebilmesi, bu doğrultuda çalışmalar yapılması ve bu tür zeminlerin yaratılması önemlidir. Kapasite geliştirme atölyeleri ile yukarıda aktarılan ihtiyaçların giderilmesi ve alternatif modelleri uygulamak isteyen yerel birimlerin daha fazla tartışmasına, olanaklarını, olanaksızlıklarını paylaşabilmelerine hizmet etmesini hedeflenmekteyiz. Kapasite geliştirme atölyelerini GABB, DİSKİ ve Su hakkı kampanyası birlikte organize edecekler.

Konferans
2011 yılının son aylarında bir günlük bir konferans düzenleyeceğiz. Türkiye’nin özelleştirme politikalarını bütünlüklü olarak ele alacağımız konferansta aynı zamanda yıl içinde hazırladığımız “ araştırma kitabının sonuçlarını da kamuoyu ile paylaşacağız. Türkiye’deki su hareketinin 2012 yılında Marsilya’da yapılacak Alternatif Dünya Su Forumu’na daha güçlü katılım içinde kullanmayı ve konferansa çok çeşitli kesimlerin ve yerel yönetimlerin katılımını hedeflemekteyiz.

Makaleler
www.suhakki.org sitesi aracılığıyla, Türkiye’de ve dünyada su konulu çalışmalar yapan akademisyenler, aktivistler ve yerel yönetim uzmanlarının yazdığı makaleleri, su hakkı konulu haberleri, gelişmeleri 2011 yılında da yayınlamaya devam edeceğiz. Bu sene “musluktan temiz su içme hakkı” başlıklı özel bir dosya içinde su özelleştirmelerinin sessiz sedasız sürdürüldüğü ama her geçen gün karlılığı ve bütçesi artan şişe suyu konusunu işleyeceğiz.

 

Dakar Deklerasyonu
Mart ayında gerçekleştirilen Dünya Sosyal Forumu sırasında bir araya gelen su adaleti aktivistleri suyun katılımcı, adil, eşitlikçi ekolojik dengeyi gözetir nitelikte kullanılmasını içeren bir deklerasyon yayınladılar. 2012 yılında gerçekleşecek Dünya Su Forumu’na karşı alternatif çağrıda bulundular. Su Hakkı Kampanyası hazırlanan deklerasyonun imzacısı oldu. Deklerasyonun metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. http://www.petitiononline.com/waterday/petition.html

 

Medyadan Haberler

HES’lere karşı Ankara’da barikat

Kaynak: DİHA, 10.04.2011

Türkiye’nin birçok ilinden gelerek Ankara’da buluşan yaklaşık 7 bin yaşam savunucusu düzenledikleri mitingle AKP hükümetinin çevre katliamına neden olan HES, barajlar ve nükleer santral projelerine”hayır” dedi. Devamı...

16 HES’e iptal kararı

Kaynak: ZAMAN, 06 Nisan 2011
Rize’nin Fındıklı ilçesi Çağlayan Vadisi’nin 1. derece doğal sit alanı özelliğinden çıkarılması amacıyla Danıştay’a açılan dava reddedildi. Devamı...

Macahel Vadisi’nde yürütmeyi durdurma kararı!

Kaynak: Zaman, 26 Mart 2011
Rize İdare Mahkemesi, UNESCO’nun ”Biyosfer Rezerv Alanı” ilan ettiği Artvin’in Borçka ilçesindeki Camili Vadisi’nde (Macahel) yapımı planlanan Düzenli Hidroelektrik Santral (HES) Devamı...

Erzurum’un şebeke suyu 2017'de şişe sudan daha temiz olacak

Kaynak: sondakika.com, 22 Mart 2011 Erzurum Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Remzi Ertek, su şebeke sisteminin yenilenmesinin ardından Erzurum’un içme suyunun şişe suyundan daha kaliteli olacağını söyledi. Devamı...

MARDİN’DE ŞEBEKE SUYU KARTLI OLACAK

Kaynak: Midyat Haber, 11 Mart 2011
Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu,vatandaşlardan suyu tasarruf kıllanmaları çağrısında bulunarak, topladıkları su parasının, su terfi istasyonlarındaki pompaların elektrik parasını karşılayamadığını söyledi. Devamı...


Su Hakkı Kampanyası’nı Kimler Yürütüyor?

Su Hakkı Kampanyası’nı Sosyal Değişim Derneği, Hasankeyfi Yaşatma Girişimi, Küresel Eylem Grubu ve Sosyal Demokrasi Vakfı oluşturdu. Aktiviteler Suyuma Dokunma Kampanyası’nın ve Rosa Luxemburg Vakfı’nın desteğiyle yürütülüyor.

 

Su Hakkı Kampanyası
http://www.suhakki.org/

Düzenleyenler:

Destekleyenler:

  Su Hakkı Kampanyası Bülteni - 12 Nisan 2011

İçindekiler:

  • Uluslararası Su Hakkı sempozyum kitabı çıktı
  • Su Hakkı Kampanyası'nın 2011 aktiviteleri
    - Araştırma kitabı
    - Kapasite geliştirme atölyeleri
    - Konferans
    - Makaleler
  • Dakar Deklerasyonu
  • Medyadan Haberler
    •  

      Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu kitabı çıktı
      2010 yılında gerçekleştirdiğimiz sempozyum kitabının hazırlık çalışmalarını 2011 yılının Ocak ayında tamamladık ve Şubat ayında kitap matbaadan elimize ulaştı. Kitap "Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu"nda yapılan sunumlar, tartışmalar, katkılar ve tüm katılımcıların önerileriyle şekillenen sonuç deklarasyonundan oluşmakta. Toplam 171 sayfadan oluşan kitapta, her bir oturum içinde yapılan sunumları, tartışmaları kullanılan görseller eşliğinde aktarmaya çalıştık. Suyun yönetiminde birinci elden sorumlu olan yerel birimlerin uygulama deneyimleri ile su hareketi aktivistlerinin deneyimlerini, uluslararası hareketin talep ve deneyimlerini paylaşabildikleri sempozyumda oluşan alan büyük bir öneme sahipti. Bu paylaşımın sadece sempozyuma katılanlarla sınırlı kalmaması gerekiyordu. Sempozyum kitabı sayesinde tartışmaları daha fazla kişi ve kurum ile paylaşmaya çalıştık.
      Kitabın tümüne PDF olarak buradan ulaşabilirsiniz.

       

      Su Hakkı projesinin 2011 aktiviteleri
      Su Hakkı Projesi, 2011 yılı içinde yürüteceği faaliyetler ile suyun en temel insan hakkı ve kamusal olduğunu, herkesin yeterli miktar ve kalitede suya ve su ile ilgili bilgiye, fiziksel ve ekonomik olarak eşit biçimde erişebileceğini, su hizmetlerinde dezavantajlı durumda olanlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını, temel insani ihtiyaçların karşılanması için gerekli olan miktar ve kalitede suyun ücretsiz sağlanmasını, su kaynağının yönetiminde kamu yararı ve yurttaş katılımını esas alan yapıların oluşturulması ve ekolojik dengenin korunması gerektiğini savunan alternatif yaklaşımların gelişmesini, daha fazla tartışılmasını ve alternatif uygulamaları teşvik etmeyi hedeflemektedir. Bu genel amaç çerçevesinde 2011 yılında çeşitli akitviteleri yapacağız.

      Araştırma Kitabı
      Türkiye'de su kaynaklarının ve hizmetlerinin özelleştirilmesi konusunda gittikçe hızlanan bir politika izlenmektedir. Dünya Su Forumu'nun 2009 yılında Türkiye'de yapılmış olması ve inşaat sektöründen çok sayıda firmanın bu forumda yer almasının sonuçları bugün çok daha iyi kavranmaktadır. DSİ'nin 2023 vizyonu içinde 600 hidro elektrik santral, 1700 baraj yapılması planlanmakta ve çalışmalara hız verilmiş durumdadır. Şehirlerin artan su ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için sular yataklarından borularla taşınmakta, neredeyse her bir dere üzerine ya elektrik enerjisi için, ya sulama için, içme suyu temini için ya da güvenlik gerekçesiyle barajlar kurulmak istenmektedir. Şehir içi su hizmetlerinin fiyatlarının tek bir merkezde belirlenmesine yönelik girişimler söz konusudur. Su hizmetlerinin sunumunda kamu hizmeti yaklaşımı benimsemiş, vatandaşlara ucuz ya da belli bir miktara kadar ücretsiz su temin eden yerel yönetimlerin bu alanda inisiyatiflerinin önü kesilmektedir. Zaten büyük miktarlardaki borçlar ile uluslararası su şirketlerinin ve finans kuruluşlarının girdabına terk edilen yerel yönetimler bu tür girişimler ile alternatif uygulamalardan tamamen vazgeçirilmek istenmektedir.

      Bütün bu tablo içinde su kaynaklarının ve hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı mücadeleler ve alternatif su yönetim politikaları da geliştirilmektedir. Tüm dünyada sürdürülen mücadeleler sadece özelleştirme karşıtlığı ve direniş üzerine şekillenmemektedir. Aynı zamanda bu mücadeleler alternatif su yönetim biçimlerini tartışmakta ve bu alternatifleri hayata geçirmek için ulusal, uluslararası ağlar içinde örgütlenmektedir. " Suyu bir insan hakkı" olarak kabul eden Latin Amerika ülkelerinin bazıları anayasalarında bu doğrultuda değişiklik yapmalarının yanı sıra su yönetiminde kamu katılımını esas alan yapılar oluşturmuş durumdadır. Avrupa'da havza yönetimini, kamu-kamu işbirliklerini teşvik eden özünde neoliberal politikaların karar alma süreçlerinden vatandaşları dışlayan uygulamalarına karşı alternatif yasal düzenlemeleri de talep eden girişimler bulunmaktadır.

      2011 yılında hazırlayacağımız araştırma kitabı ile hem Türkiye'de uygulanan ve uygulanmak istenen özelleştirme politikalarını eleştirel bir yaklaşımla bütünlüklü bir biçimde ele almaya hem de dünyadaki alternatif uygulamaların deneyimlerini aktarmaya çalışacağız.

      Kapasite geliştirme atölyeleri
      Su Hakkı projesinin 2010 yılı Kasım ayında Diyarbakır'da, Diyarbakır Su Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) ile birlikte ve Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği'nin ev sahipliğinde düzenlendiği "Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu"nda ağırlıklı olarak ele alınan konulardan biri de alternatif su yönetimlerinin felsefesi ve uygulama modelleriydi. Red/Vida'dan sempozyuma katılan Oscar Olivera Bolivya'da 2000 yılında suyun özelleştirmesine karşı başlayan mücadelenin kazanımlarını aktarırken verdikleri mücadelenin " kapitalist modeller aracılığıyla ellerinden alınan topraklarının, sularının, kendi karar alma süreçlerinin tekrar ele geçirme mücadelesi olduğunu" ifade etmişti. Herkese ve doğaya ait olan suyun nasıl kullanılacağına ise bizzat kullananların katılımını sağlayan, karar verme kapasitelerini geliştirecek yeni modellerin yaratılmasının sadece bir alternatif arayışı değil tarihsel bir sorumluluk olduğundan bahsetmişti. Bu modelleri yaratabilmek için su hareketinin elinde yeterli deneyim, teknik bilgi, aktivistler ve dünyayı değiştirmeye hazır insanların olduğu ve önemli olan tüm bu birikimin paylaşılmasına vurgu yapmıştı.

      Sempozyuma katılan tüm uluslararası aktivistlerin ortak vurguları su mücadelesi içinde bilgi, deneyim ve modellerin paylaşılmasının önemiydi. Türkiye'de birçok yerel yönetim ne su hareketinin uluslararası tartışma ve deneyimlerinden ne de alternatif yerel bir uygulamanın deneyimlerinden ve tecrübelerinden bugüne kadar yeterince faydalanma imkanı bulamadı. Belediyeler, merkezi su politikaları ile tek tek karşılaşmaktadırlar. Bu karşılaşmaların çoğunda ise yerelin özelliklerini gözetmeyen, şirketlerin mal ve hizmetlerini satmaya çalıştıkları, uzun yıllara yayılan büyük borçları içeren sözleşmeleri imzalamaktadırlar.

      Kapasite geliştirme atölyeleri, Diyarbakır'da yaptığımız "Uluslararası Su Hakkı Sempozyumu"nun ortaya çıkardığı bir takım ihtiyaçların giderilmesi için yapılmaktadır. Merkezi olarak (uluslararası) belirlenen su politikalarına karşı alternatif modellerin üretilebilmesi için su hareketinin deneyim, bilgi ve modeller konusunda paylaşımları büyük önem taşımaktadır. Özellikle suyun idaresinde birinci derecede rol alan yerel yönetim birimleri arasında bilgi alışverişini sağlama ihtiyacı bulunmaktadır. Yerel, ulusal ve uluslararası işbirliğine dönük ağlar oluşturmak, bu ağların içinde yer almak merkezi su politikaları karşısında yerel birimleri güçlendirmektedir. Bunun için daha ileri konumda olan yerel yönetim birimlerinin kamu-kamu işbirliği çerçevesinden kendi pratiklerini diğer yerel yönetimler ile paylaşmaları bu doğrultuda atılabilecek bir adımdır. Yerel yönetimlerin alternatif su modellerini uygulayabilmeleri için ulusal su politikalarının da değiştirilmesi gerekmektedir. Bunun için çok sayıda yerel yönetimin ortaklaşabileceği alternatif merkezi su politikalarının üretilebilmesi, bu doğrultuda çalışmalar yapılması ve bu tür zeminlerin yaratılması önemlidir. Kapasite geliştirme atölyeleri ile yukarıda aktarılan ihtiyaçların giderilmesi ve alternatif modelleri uygulamak isteyen yerel birimlerin daha fazla tartışmasına, olanaklarını, olanaksızlıklarını paylaşabilmelerine hizmet etmesini hedeflenmekteyiz. Kapasite geliştirme atölyelerini GABB, DİSKİ ve Su hakkı kampanyası birlikte organize edecekler.

      Konferans
      2011 yılının son aylarında bir günlük bir konferans düzenleyeceğiz. Türkiye'nin özelleştirme politikalarını bütünlüklü olarak ele alacağımız konferansta aynı zamanda yıl içinde hazırladığımız " araştırma kitabının sonuçlarını da kamuoyu ile paylaşacağız. Türkiye'deki su hareketinin 2012 yılında Marsilya'da yapılacak Alternatif Dünya Su Forumu'na daha güçlü katılım içinde kullanmayı ve konferansa çok çeşitli kesimlerin ve yerel yönetimlerin katılımını hedeflemekteyiz.

      Makaleler
      www.suhakki.org sitesi aracılığıyla, Türkiye'de ve dünyada su konulu çalışmalar yapan akademisyenler, aktivistler ve yerel yönetim uzmanlarının yazdığı makaleleri, su hakkı konulu haberleri, gelişmeleri 2011 yılında da yayınlamaya devam edeceğiz. Bu sene "musluktan temiz su içme hakkı" başlıklı özel bir dosya içinde su özelleştirmelerinin sessiz sedasız sürdürüldüğü ama her geçen gün karlılığı ve bütçesi artan şişe suyu konusunu işleyeceğiz.

       

      Dakar Deklerasyonu
      Mart ayında gerçekleştirilen Dünya Sosyal Forumu sırasında bir araya gelen su adaleti aktivistleri suyun katılımcı, adil, eşitlikçi ekolojik dengeyi gözetir nitelikte kullanılmasını içeren bir deklerasyon yayınladılar. 2012 yılında gerçekleşecek Dünya Su Forumu'na karşı alternatif çağrıda bulundular. Su Hakkı Kampanyası hazırlanan deklerasyonun imzacısı oldu. Deklerasyonun metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. http://www.petitiononline.com/waterday/petition.html

       

      Medyadan Haberler

      HES'lere karşı Ankara'da barikat

      Kaynak: DİHA, 10.04.2011

      Türkiye'nin birçok ilinden gelerek Ankara'da buluşan yaklaşık 7 bin yaşam savunucusu düzenledikleri mitingle AKP hükümetinin çevre katliamına neden olan HES, barajlar ve nükleer santral projelerine"hayır" dedi. Devamı...

      16 HES'e iptal kararı

      Kaynak: ZAMAN, 06 Nisan 2011
      Rize'nin Fındıklı ilçesi Çağlayan Vadisi'nin 1. derece doğal sit alanı özelliğinden çıkarılması amacıyla Danıştay'a açılan dava reddedildi. Devamı...

      Macahel Vadisi'nde yürütmeyi durdurma kararı!

      Kaynak: Zaman, 26 Mart 2011
      Rize İdare Mahkemesi, UNESCO'nun "Biyosfer Rezerv Alanı" ilan ettiği Artvin'in Borçka ilçesindeki Camili Vadisi'nde (Macahel) yapımı planlanan Düzenli Hidroelektrik Santral (HES) Devamı...

      Erzurum'un şebeke suyu 2017'de şişe sudan daha temiz olacak

      Kaynak: sondakika.com, 22 Mart 2011 Erzurum Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Remzi Ertek, su şebeke sisteminin yenilenmesinin ardından Erzurum'un içme suyunun şişe suyundan daha kaliteli olacağını söyledi. Devamı...

      MARDİN'DE ŞEBEKE SUYU KARTLI OLACAK

      Kaynak: Midyat Haber, 11 Mart 2011
      Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu,vatandaşlardan suyu tasarruf kıllanmaları çağrısında bulunarak, topladıkları su parasının, su terfi istasyonlarındaki pompaların elektrik parasını karşılayamadığını söyledi. Devamı...


      Su Hakkı Kampanyası'nı Kimler Yürütüyor?

      Su Hakkı Kampanyası'nı Sosyal Değişim Derneği, Hasankeyfi Yaşatma Girişimi, Küresel Eylem Grubu ve Sosyal Demokrasi Vakfı oluşturdu. Aktiviteler Suyuma Dokunma Kampanyası'nın ve Rosa Luxemburg Vakfı'nın desteğiyle yürütülüyor.

       

      Su Hakkı Kampanyası
      http://www.suhakki.org/

      Düzenleyenler:

      Destekleyenler: