Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin Karadeniz'de doğalgaz yani fosil yakıt kaynağı bulduğunu "müjde" olarak açıkladı.
Türkiye haftalardır Doğu Akdeniz'de de fosil yakıt arama faaliyetleri içerisinde bölgesel bir askeri gerilime yol açıyordu. Ama "müjde" daha az sorunlu bir yerden, Karadeniz'den geldi!
Fosil yakıt kaynağının bulunması milyonlarca emekçi açısından hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Çıkarılacak kaynaklar ya özel bir fosil yakıt şirketine gidecek ya da devlet eliyle çıkarılırsa borç ödemelerine kaynak oluşturacak ki o da eğer yolsuzluğa kurban gitmezse.
Hemen hatırlatmakta fayda var; havakirliliği açısından temiz olduğu söylenen doğalgaz, iklim değişimi açısından petrolden daha zararlı, çünkü hem yandığında karbondioksit açığa çıkarıyor, hem de doğal gaz kuyularından yüksek miktarda metan gazı çıkıyor. Metan ise karbondioksitten 86 kat daha fazla ısı tutan bir gaz.
Oysa iklim değişimi hepimizin hayatını zindana çevirecek.
Sadece son birkaç haftada gelen haberlere bakmak bile yeterli bu konuda:
Amazon bölgesinde Temmuz ayında önceki yıla göre yüzde 28 orman yangınlarında artış var. Amazonlarda bir ay içerisinde binlerce yangın çıktı ve binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Kaliforniya bir haftadır yangın yeri. Dünyanın en zengin ülkesinde dev yangınların önü alınamıyor. O kadar ki yangınlar aynı 2019 sonunda Avustralya yangınlarında olduğu gibi kendi iklimini yarattı. Yangınlar ateş hortumlarına döndü ve onmetrelerce yüksekliğe çıkarak ilerliyor. Gaz ve duman bulutları kendi içinde şimşeklerin oluşmasına yol açtı. 72 saat içerisinde 10.849 şimşek çaktı 367 yeni yangına neden oldu. 30 binden fazla konut boşaltıldı. Eyalette olağanüstü hal ilan edildi. Yangınlar büyümeden hemen önce, yeryüzünde ölçülen en büyük sıcaklık 54,4 derece ile Kaliforniya'da ölçülmüştü.
Grönland'da bulunan toprak buzullarının geri dönülmez şekilde eridiği biliminsanları tarafından ortaya konmuştu. Artık küresel ısınma dursa dahi erime durdurulamayacak ve buzulların erimesi okyanus seviyelerini 6 metre yükseltecek.
Hindistan ve Çin ise aşırı yağışlar nedeniyle felaketi yaşıyor. Sadece Çin'de 60 milyon fazla kişi sellerden etkilendi.
Üstelik İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesinde çıkan bir habere göre doğalgaz şirketleri iklim eylemcilerine karşı bir savaş yürütüyorlar. Guardian'ın yayınladığı doğalgaz şirketleri yazışmalarına göre şirketler iklim eylemcilerini varoluşsal bir tehdit olarak görüyorlar ve büyük bütçeler harcayarak lobi faaliyetleri ile yerel hükümetlere etki ediyorlar.
Tüm bunlara Türkiye'de Tarım Bakanlığının açıkladığı gıda raporundaki kuraklık riskini, ülkedeki ekolojik tahribatı ve artan orman yangınlarını ekleyin.
Ekolojik olarak sürdürülebilir olmayan bir üretim ve enerji sistemi milyonlarca insan için müjde olamaz. Ama cebi dolacak bir avuç insan için olabilir.
Onlar kendilerine "müjde" versin biz kendileriyle mücadele edeceğiz. İklim adaleti için, iklimi değil sistemi değiştirmek için Eylül'de tüm dünya ile birlikte sokaklarda olacağız.
Antikapitalistler
Not: Eylül ayı küresel bir isyan ayı olacak. 1 Eylül'de Yokoluş İsyanı İngiltere'de iklim acil durumu ilan edilmesi için yeniden sokaklara inecek. 17 Eylül'de "işgal et" (occupy) eylemlerinin 9. Yıldönümünde ABD'de Beyazsaray'ın önüne eylem çağrısı yapılıyor. 25 Eylül'de ise Greta ve arkadaşları küresel iklim grevi ilan etti. Antikapitalistler de Türkiye'de birkaç şehirde hem sokak eylemleri hem online etkinlikler düzenleyecek. Siz de küresel isyana katılmak için Antikapitalistlere katılabilirsiniz.
İmza metni bu linkte:
https://forms.gle/VY9hkXkxQApkCKWr6
İletişim: antikapitalistblok2020@gmail.com
https://marksist.org/icerik/Haber/14363/Antikapitalistler-Mujde-degil-iklim-felaketi
